“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.”
Yeni bir yıla büyük sorunlarımıza rağmen, sorunlarımızdan daha büyük umudumuz ve büyük ideallerimizle giriyoruz.
Hepimizi bağrında besleyen büyüten cennet gibi bir vatana sahip olduğumuz için dünyanın en bahtiyar milletiyiz. Şehit kanından rengini alan, hürriyet ve bağımsızlık sembolü ay yıldızlı bayrağımızın şafaklarda özgürce dalgalanmasından dolayı onurlu ve mutluyuz.
Vatanı vatan yapan, tarih boyunca insanlığa nefes olmuş, uğruna canımızı vereceğimiz bin yıllık milli ve manevi değerlerimizin yeniden yeşerip insanlığa nefes olacağı bir geleceğe olan inancımızla umutluyuz.
Kurtuluş savaşına ilk adımın atıldığı 19 Mayıs 1919’un 100. yılını geride bırakıyoruz. Baharla birlikte hürriyetimizin sembolü Türkiye Büyük Millet Meclisimizin kuruluşunun 100. yılını millet olarak kutlayacağız. Ve üç yıl sonra şühedamızın kanıyla kurulan, ilelebet payidar kalması için canlarımızla korumaya yemin ettiğimiz Cumhuriyetimizi, 100. yaşına taşıyacağız.
Allah bayrağımıza, cennet vatanımıza, Cumhuriyetimize zeval vermesin.
Geride bıraktığımız zor yıllar içinde millet olarak sorunları göğüsleyebilme hususunda büyük imtihanlar verdik.
Çok şükür ki, böylesi zor zamanlarda; yürek birliği ederek, sevinçte ve hüzünde bir araya gelerek, ağır badireleri atlatabildik.
Bu birlik ruhunu, ülkemizi müreffeh bir geleceğe taşıma ideali etrafında kalıcı kılabilmek ise bugün için en büyük ihtiyacımız.
Ortak sorunlarımızı, ortak akılla çözmeye, kamplaştırıcı duygulara fırsat vermeden ortak vicdanla yol almaya, ülkemizin geleceği için doğrularda birleşebilmeye ihtiyacımız var.
Başta çalışanlar olmak üzere, aziz milletimizin bütün fertlerinin geleceğe umutla bakabilmesi için, elbirliğiyle adalet ve güven iklimini tesis etmeye ihtiyacımız var.
Ne yazık ki 2019 yılını bu duygulardan uzak, milletimizin ve çalışma hayatımızın beklentilerini karşılama konusunda hayal kırıklığı yaşadığımız bir yıl olarak geride bırakıyoruz.
Çalışma hayatının her yıl büyüyen güncel sorunlarının yanı sıra, Türk Harb İş Sendikası olarak ülkemizin gözbebeği işyerlerimizin milli kimliğini koruma mücadelesi vermek durumunda kaldık.
Türkiye’nin son yıllarda maruz kaldığı gerek terör ve darbe girişimleri, gerekse küresel odaklı ekonomik müdahalelerle; milli savunma, milli üretim ve milli ekonominin ne kadar hayati bir ihtiyaç olduğunu anladığımız bir dönemde, ne yazık ki, Cumhuriyetimizin en değerli kurumlarından olan Tank Palet’in özelleştirilmesi adımıyla karşılaştık.
“Tank Palet’in milli kimliğinin korunması, tarihimize ve geleceğimize sahip çıkmanın gereği olarak görülmeli, bu değerli kurum, kısır siyasi çekişmelere kurban edilmemelidir” diyerek özelleştirme girişimlerine karşı haklı bir mücadele ortaya koyduk.
Yıllarca Türkiye’nin bağımsızlığı ve bekası için savunma sanayi başta olmak üzere sanayide, ekonomide ve hayatın bütün alanlarında millileşmenin esas alınması gerektiğini seslendirmiş ve bu uğurda mücadele etmiş bir sendikayız.
Bu tarihi misyonumuzu, Türkiye’nin millileşme politikalarıyla dünya sahnesinde hak ettiği güce erişeceği aydınlık yarınlara ulaşıncaya kadar da sürdürmeye kararlıyız.
Şimdi ise umutlarımızı 2020 yılına taşıyoruz.
2020’de millet iradesinin, milli hedefler etrafında kenetlendiği bir yıl yaşamayı diliyoruz.
İktidarıyla, muhalefetiyle bütün kesimlerin, toplumu yoran, milli birlik duygularını yıpratan, faydasız ve kısır çekişmelerin geride bırakıldığı, ülke sorunlarının çözümünde ortak akılla ve vicdanla hareket edilen bir yıl geçirmeyi istiyoruz.
Çalışma hayatı başta olmak üzere ekonomik ve sosyal adaletsizlikleri büyüten, dolayısıyla toplumda güven bunalımı ve umutsuzluk oluşturan yıkıcı politikaların yerini nimette ve külfette adaleti gözeten bir anlayışa bıraktığı, herkesin geleceğe güvenle bakabileceği bir yıl ve yıllar yaşamak istiyoruz.
Türk Harb-İş Sendikası olarak; çalışanlarımız ve milletimizin hak ettiği aydınlık yarınlar için, umudumuzu ve azmimizi kaybetmeden tüm gücümüzle mücadelemize devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, 2020 yılının ülkemiz için; yeni sorunların değil, hakça bir gelecek adına güzel gelişmelerin yaşandığı bir yıl olmasını temenni ediyoruz.
İnsanlık alemi için kan, göz yaşı ve esaretten arınmış, barış ve adalet rüzgarlarının estiği bir dünya diliyoruz.
Ve başta üyelerimiz ve çalışanlar olmak üzere, aziz milletimizin ve insanlık aleminin yeni yılını en içten dileklerimizle kutluyoruz.
TÜRK HARB-İŞ SENDİKASI
GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU