TÜRK-İŞ Konfederasyonu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü bu yıl merkezi Ankara olmak üzere 81 ilde kutladı.
Sendikamız adına Genel Sekreterimiz Yavuz KOÇAK, Ankara 1 No’lu Şube Yöneticilerimiz ve üyelerimiz, Ankara Şube Yöneticilerimiz ve üyelerimizin de aralarında bulunduğu TÜRK-İŞ Konfederasyonu’na bağlı sendikaların üyeleri Ankara’da 1 Mayıs kutlamaları için sabah saatlerinden itibaren Hipodrom Caddesi’nde toplandı. On binlerce emekçinin oluşturduğu kortej, sloganlar eşliğinde Anadolu Meydanı’nda bulunan miting alanına ulaştı.
TÜRK-İŞ’in 1 Mayıs kutlamalarına BBP Genel Başkanı Mustafa DESTİCİ, Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım ERGÜN, TÜRK-İŞ Eski Genel Başkanı ve SGK Yönetim Kurulu Üyesi Salih KILIÇ, Vatan Partisi temsilcileri, bazı sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarının yetkilileri de katıldı.
Anadolu Meydanı’ndaki kutlamalar, TÜRK-İŞ Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp ALEMDAR’ın açılış konuşmasıyla başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Ankara Seğmenler Kulübü Derneği’nin Ankara Oyun Havaları eşliğinde derlediği gösteriyi sundu. Türk Metal Sendikası Eskişehir Kadın Kolları Bölge Temsilcisi Fatma ÖZKIR’ın, Türkiye’de kadın işçi olmanın zorluğuna ve çalışma koşulları ile ilgili konuşmasının ardından, TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Pevrul KAVLAK, 1 Mayıs için Anadolu Meydanı’nı dolduran emekçilere hitap etti.
15 Temmuz alçak darbe girişiminde şehit düşen 6 işçimiz için hazırlanan slayt gösteriminin ardından konuşmasını yapmak için TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY kürsüye çıktı.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, 15 Temmuz hain darbe girişimine değinerek başladığı konuşmasında, TÜRK-İŞ’in önceliğinin her zaman ülkemizin birliği ve bütünlüğü olduğunu söyledi. TÜRK-İŞ olarak FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimine karşı meydanlara çıktıklarını belirten ATALAY, o gece TÜRK-İŞ üyesi 6 kişinin darbeciler tarafından şehit edildiğini hatırlatarak, “Bundan 40 sene evvel İstanbul’da 1977’de 34 arkadaşımız katledildi. Aradan 40 sene geçti, failleri hala ortada yok. 15 Temmuz’u kim planladıysa 77’yi de onlar yaptı” dedi. ATALAY, yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet diledi.
Konuşmasında kıdem tazminatına da değinen ATALAY, kıdem tazminatının emekçiler için son kale olduğunu ve hiçbir türlü geriye gidişin kabul edilemez olduğunu söyledi. Kıdem alamayanların alanlardan fazla olduğunu ve bunun için de bir düzenleme yapılması gerektiğine işaret eden ATALAY “Mevcut kıdem tazminatından nokta kadar geriye gitmeyiz. Geriye giderseniz, kıdem tazminatının yapısını bozarsanız… Bizi 1,5 milyon görmeyin, tüm işçiler olarak 15 milyon, çoluğumuzla çocuğumuzla 60 milyonuz. Buradan yetkililere sesleniyoruz; yapamazsınız, yaptırmayız” dedi.
ATALAY, geçici işçilerin bu ülkenin kanayan yarası olduğunun da altını çizdiği konuşmasında, “20-25 yıldır 5 ay 29 gün çalışan işçilerimiz var. Bunlar tarımda, şekerde, demiryollarında. Hükümetimiz geçen sene söz verdi. Bir an önce verilen sözlerin yerine getirilmesini bekliyoruz. Bu kanayan yara bir an önce durdurulmalıdır” diye konuştu.
Taşeron işçi konusuna da değinen ATALAY, 800 bine yakın taşeron işçileri aileleri birlikte 4 milyon kişinin özlemle kadro haberi beklediğini belirterek, “Bu yıl içerisinde taşeron sorunun çözülmelidir. İşçilik işi yapan işçi statüsünde, memurluk işi yapan memur statüsünde kadroya geçmelidir. Taşeron belası artık ülke gündeminden silinmeli ve bu ayıp artık son bulmalıdır” şeklinde konuştu.
Çalışanlardan yapılan gelir vergisi kesintilerini eleştiren ATALAY, ücretlerden yüksek oranda kesilen gelir vergileri nedeniyle toplu iş sözleşmesiyle elde ettikleri kazanımların geri alındığını söyledi.
Hükümetin kadın istihdamını artırmak amacıyla bazı adımlar attığını ama bunları yeterli görmediklerini dile getiren ATALAY, çalışan annelerin istihdamdan ayrılmaması için her iş yerinde kreşlerin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
ATALAY, çocuk işçiliği sorununa da değinerek, “Öyle merhametsiz işverenler var ki 10 yaşındaki çocuklara boyundan büyük işler yaptırmaya devam ediyorlar. Buradan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sesleniyorum, bu konuda daha ağır yaptırımlara ihtiyaç var.” diye konuştu.
TÜMTİS Yöneticilerine sendikal örgütlenme nedeniyle ceza verilmesini “zulüm” olarak değerlendiren ATALAY, konuşmasının sonunda iş kazalarına da değinirken, kayıt dışılık ve denetimsizlik nedeniyle iş kazalarının can yakmaya devam ettiğine işaret etti.
TÜRK-İŞ’in Ankara’daki 1 Mayıs programı Genel Başkan ATALAY’ın konuşmasının ardından coşkulu bir şekilde sona erdi.