TÜRK-İŞ, TALEPLERİNİ 1 MAYIS’TA MEYDANLARDAN DİLLENDİRDİ

2 Mayıs 2019

Türk-İş Konfederasyonu,1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü bu yıl Kocaeli İzmit Milli İrade Meydanı’nda yüz binin üzerinde emekçinin katıldığı programla kutladı.

Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun aldığı kararla 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü bu yıl merkezi olarak Kocaeli ili olmak üzere 81 ilde kutlandı. Ayrıca Genel Başkan Ergün ATALAY, Taksim Anıtına ve Kazancı Yokuşuna çiçek bırakarak 1 Mayıs olaylarında hayatını kaybedenleri andı.

Kocaeli’nde 1 Mayıs kutlamaları ise Genel Başkanımız Bayram BOZAL, Genel Mali Sekreterimiz Haldun KURUBACAK, Başkent Şubemiz, Kocaeli Şubemiz, Sakarya Şubemiz, İstanbul Şubemiz, Eskişehir Şubemiz, Güvenlik Merkez Şubemiz ile bazı bölge ve il temsilciliklerimizden Yöneticilerimiz ve üyelerimizin de aralarında bulunduğu konfederasyona bağlı sendikaların üyeleri ve vatandaşlar sabah saatlerinden itibaren Doğu Kışla Gençlik Parkı’nda toplanması ile başladı.

Yüz binin üzerinde emekçinin oluşturduğu kortej, sloganlar eşliğinde İzmit Milli İrade Meydanı’nda ki miting alanına ulaştı. 15 Temmuz Milli İrade Meydanı’nda düzenlenen kutlama programında konuşan Türk-İş Genel Başkanı Ergün ATALAY, konuşmasına tüm emekçilerin günü kutlayarak başladı.

Türk-İş’in Zeytin Dalı Harekatı’na katılan Mehmetçiğe destek için geçen yıl 1 Mayıs’ı Hatay’da kutladığını, bu yıl başta kıdem tazminatı olmak üzere çalışma hayatının sorunlarını gündeme taşımak için kutlama programını Kocaeli de düzenlendiğini belirten ATALAY,  1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına katılmak için Kahramanmaraş’tan Şanlıurfa’ya giderken yaşanan kazada hayatını kaybeden işçilere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

Kıdem için Kocaeli de olduklarına vurgu yapan ATALAY, şöyle devam etti:

“Bu alandan Türkiye’yi yönetenlere sesleniyorum. Bu alandan Meclis’e, kamuoyuna sesleniyorum. 3 bin lira brüt ücret alan bir kardeşimiz 250 lira yemek parası, 250 lira yol parası, 3 bin 500 lira. Bu kardeşimiz 25 sene çalışabilirse alacağı kıdem 86 bin lira. TOKİ’den alt gelir grubuyla ilgili en düşük 50 metrekarelik konut 116 bin lira. Kıdem ile ilgili olumsuz bir çalışma yapmayın. Kıdemle ilgili nokta kadar geriye gidecek bir çalışma yapmayın. Kıdem bizim kızımızın çeyiz parası, oğlumuzun düğün parası. Kıdem bizim nefes almamızı sağlıyor, duymamızı sağlıyor. Kıdem bizim görmemizi sağlıyor. Bazı art niyetli işverenler doymak bilmiyor. İyi niyetli olanlara Allah daha da kazandırsın. Kıdemle ilgili 17 milyon çalışan var. Bu ülkede kıdemle ilgili olan insan sayısı 40 milyon. Bu ülkenin yarısıyız. Buradan bir daha sesleniyorum. Kıdemin nokta kadar geri gidişini aklınıza getirmeyin. Mevcut yapıya nokta kadar dokundurmayız. Fon diyorlar, Size de ailenize de buradaki genel başkanlara da bana da fenalık geliyor. Geçmişte fonların akıbetini biliyoruz. Fon lafını ülke gündeminden çıkartın, her ramazan ayı gibi her sene kıdemi ülke gündemine getirmeyin. İş yerlerinde verimimiz düşüyor, evimizde huzurumuz kaçıyor. Huzurumuzu bozmayın, verimimizi düşürmeyin. Buradan ülkeyi idare edenlere sesleniyorum, Kıdem bizim son kalemiz, ‘nokta’ diyecek başka bir şey yok, haberiniz olsun.”
Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili sorunun ne zaman çözüleceğinin merak edildiğini kaydeden ATALAY, “Bir yerden başlamak lazım. Belki tamamını halledemezsiniz ama bir yerden başlamak şart. Yaşı 45, emekli maaşı yok. İşe almıyorlar. Bu insanlar ne yapacaklar. Onun için emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili bir an evvel çözüm bulmak lazım” ifadelerini kullandı.

Sabah Taksim’de anıta çelenk koyduğuna değinen ATALAY, “Sene 1977, 34 tane arkadaşımızı katlettiler. Aradan 40 sene geçti. Kim yaptı hala belli değil. Bu alandan bir kez daha sesleniyorum, altını çizerek, 1977 katliamını kim yaptıysa kim arkasında varsa 12 Eylül’ün de 28 Şubat’ın da 15 Temmuz’un da arkasından onlar var. Görmemezlikten gelmeyin haberiniz olsun” diye konuştu.

ATALAY, KİT’lerde kadro geçmeyenlere kadro sözü verildiğini söyleyerek, “KİT’lerdeki taşeron işçilere, geçici işçilere kadro istiyoruz. 696 sayılı KHK ile kadro geldi ama sorunlarımız hala bitmedi. Örgütlenme ve toplu pazarlık hakkımızı sınırlayan düzenlemeler devam ediyor. Enflasyonun yüzde 20’ye dayandığı koşullarda kadroya geçirilen işçilere yüzde 4 ücret zammı veriliyor. Özel sektörde de taşeron çalıştırmanın önüne geçilmiyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin en az önemsendiği işyerlerinin başında yine taşeron şirketler geliyor. Taşeron uygulaması güvencesizliği kalıcı hale getiriyor! .Bir an evvel Türk-İş’in işçileri, aileleri, onlarla ilgili müjdeli bir haber bekliyor. 25 senedir bu ülkede çalışan geçici işçi var. Senede 6 ay. Geçen sene 9 ay 29 güne çıkardılar. Bir bölümü 9 ay 29 gün çalışıyor, bir bölümü çalışmıyor. Bir an evvel bu kardeşlerimize kadroya almak lazım” dedi.

“TANK PALET İŞÇİSİ MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI PERSONELİ OLARAK KALSIN”

Şeker fabrikalarının ve SEKA Kağıt Fabrikasının özelleştirilmesini eleştiren ATALAY, şeker fabrikalarıyla ilgili durumun gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. ATALAY, özel sektöre ve yabancı sermayeye karşı olmadıklarını vurgulayarak, “Tank paletin yüzde 51’i bizde olsun, işçi Milli Savunma Bakanının personeli olsun. Çok mu bir şey istiyoruz?” şeklinde konuştu.

İşçilerin taleplerini anlatan ATALAY, “Bu taleplerimizi yerine getirin ki ülke tebessüm etsin. Yerine getirin ki işçi evinde mutlu olsun.” dedi.

ATALAY, kamu sözleşmelerinin 4 ay önce başladığını, işçilerin bakanlıktan olumlu bir haber beklediğini belirterek, bu meselenin bir an evvel hızlandırılmasını istedi.

“PARTİNİN SENDİKASI OLMAZ”

Kadınlarla ilgili sorunları ülke gündemine taşıdıklarını aktaran ATALAY, şunları söyledi: “17 milyonun çalıştığı yerde 2 milyon sendikalı. Bir laf var bilir misiniz? Keser döner, sap döner gün gelir hesap döner. Şimdi bazıları bağırıyor. Ben bu alandan Türkiye’deki bütün emekçilere sesleniyorum. Hangi sendikada huzur buluyorsanız, hangi sendikaya güveniyorsanız, hangi sendikanın şemsiyesi altında olmak istiyorsanız o sendikanın üyesi olun. Baskı görmeden, şiddet görmeden mobbing uygulanmadan… Maalesef 10 yıldır bunu gördük. Şube müdürleri, bazı belediye başkanları, vekiller, ‘Bu bizim sendikamız’… Sendikalar, partilerin arkasına sığınmasınlar. Sendikalar, işçinin sendikası olur. Ülkenin sendikası olur. Partinin sendikası olmaz. Partinin sendikası olursa sarı sendika olur.”

ATALAY, ülkede okula gitmesi, oynaması gerekirken 8-14 yaş arasında 2 milyon çocuğun çalıştığını bildirerek, bu çocukların çalıştırılmaması için Meclis’in bir çare bulması gerektiğini kaydetti.

İşçi ölümlerine de değinen ATALAY, Soma faciasında 301 insanın göz göre göre can verdiğini, bunun karşılığının 4 sene ceza olduğunu, bu kararın Türkiye’ye yakışmadığını sözlerine ekledi.

Program öncesi Metalin Sesi Grubu konser verdi, dans topluluğu gösteri yaptı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, platformun yan tarafına dev “Kıdemime Dokunma” pankartı asıldı. Alanda ise Tank Palet Fabrikası özelleştirmesi kararının düzeltilmesi başta olmak üzere çalışanların taleplerini içeren pankartlar yer aldı.

Katılımcıların davul-zurna eşliğinde halaylar çekmesiyle renklenen program, ATALAY’ın alandakilere kırmızı karanfil dağıtmasıyla son buldu.

Kayseri’de 1 Mayıs

Kayseri Şubemiz, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Mimar Sinan Parkındaydı. Şube Yöneticilerimiz ve üyelerimizin de aralarında bulunduğu Türk-İş’e bağlı Sendikalar başta olmak üzere 18 sivil toplum örgütlerinin katıldığı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Kayseri’de coşkuyla kutlandı.