Türk-İş Başkanlar Kurulu, 7 Nisan 2016 tarihinde Ankara’da Konfederasyon Merkezi’nde toplandı. Sendikamızı temsilen Genel Başkanımız Bayram BOZAL’ın katıldığı toplantıda, çalışma hayatının ve ülkemizin gündemindeki konular değerlendirildi. Toplantı sonrası yayınlanan Başkanlar Kurulu Bildirgesi’nde şu görüşler dile getirildi:
“Başbakanlık tarafından TBMM’ne sunulan ve kamuoyunda “kiralık işçilik” olarak bilinen kanun tasarısıyla yapılmak istenen düzenlemeler işçi kesiminin haklı tepkisini çekmiştir. Bursa’da 24 Şubat 2016 günü toplanan Başkanlar Kurulu’nun aldığı karar doğrultusunda 81 ilde düzenlenen imza kampanyalarına, işçilerimiz ile vatandaşlarımızın yoğun katılımları olmuştur. Toplanan imzalar 17 il merkezinde düzenlenen kitlesel basın toplantıları ile ilgililere iletilmiştir.
Şimdi hükümetimizden beklenen, çalışma barışının korunmasını temin etmek açısından Konfederasyonumuzun talebinin dikkate alınmasıdır.
Tasarı TBMM’ne getirilirse, Konfederasyonumuz üyesi sendika genel merkez yöneticileri ve şube başkanları Ankara’da toplanacak, sendika genel başkanları TBMM’ndeki görüşmeleri izleyecektir. Örgütlü olunan tüm iş yerlerindeki üyelerimiz ise demokratik haklarını kullanarak protesto eyleminde bulunacaktır.
Terör bir insanlık suçudur. Ülkede yaşanan terör olayları günümüzde farklı bir boyuta tırmandırılmak istenmektedir. Güvenlik güçlerimize karşı girişilen saldırılar ve verdiğimiz şehitler bizleri derinden üzmektedir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyoruz. Şehit yakınları ve kahraman gazilerimiz milletimize emanettir. Konfederasyonumuz bu konuda, önceden olduğu gibi gelecekte de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edecektir.
Türkiye, içinde bulunduğu şartlar zorlanarak ekonomik ve sosyal açıdan zaafa uğratılmaya çalışılmaktadır. Vatandaşlarımız arasında ayırımcılığı ve ötekileştirmeyi derinleştirmek isteyenlere karşı milletimizin birlik ve bütünlük içinde olacağına olan inancımız ve güvenimiz tamdır. Terör saldırılarının arkasındaki karanlık güçler, hedeflerine asla ulaşamayacaktır.
TÜRK-İŞ topluluğu, geçmişten gelen birikimi ve tarihsel sorumluluğunun bilinci içinde davranmaya devam edecektir. Ülkemizin çıkarı ve güvenliği öncelikli meselemizdir. İşçi hak ve çıkarlarının, sendikal özgürlüklerin geliştirilmesi ve korunması mücadelesi, bu temel yaklaşımımız doğrultusunda sürdürülecektir.
Ancak, çalışma hayatıyla ilgili olarak gündeme getirilmek istenen yeni düzenlemeler, mevcut yapıyı işçiler aleyhine daha da bozmakta, sosyal taraflar arasındaki güven duygusunu zedelemektedir. Bu yaklaşım iş barışını ve giderek sosyal barışı bozacak gelişmelere yol açacak niteliktedir.
Kamuoyunda “taşeron” olarak adlandırılan alt işverenlik uygulaması çalışma hayatının yıllardır kanayan yarasıdır. TÜRK-İŞ bu soruna dikkat çekmek ve çözüme kavuşmasını sağlamak için yıllardır mücadele vermektedir. Bu konuda yapılan yasal düzenleme beklenen iyileşmeyi sağlayamamıştır. TÜRK-İŞ başından itibaren asıl iş-yardımcı iş ayırımı yapılmadan tüm alt işveren işçilerinin kamuda belirsiz süreli olarak çalışmasını talep etmiştir.
Sayın Başbakan tarafından 22 Mart 2016 günü taşeron işçileriyle ilgili yapılan açıklamayla önemli bir aşamaya gelinmiştir. Ancak yapılmak istenen düzenlemenin tüm taşeron işçilerinin kamuda kadroya geçirilmesi olmadığı ortaya çıkmıştır. Taşeron işçileri “özel sözleşmeli personel” adı altında yeni bir statü ile çalıştırılmak istenmektedir. Bu düzenlemeyle şimdiye kadar elde edilen kazanımları ortadan kaldırılmaktadır. Bir anlamda taşeron işçisi cezalandırılmaktadır.
Bu durum kabul edilmez niteliktedir ve işçi sınıfı bunun mücadelesini vermekte kararlıdır. Başkanlar Kurulu olarak talebimiz, alt işverenlik uygulamasının yol açtığı sorunların bir an önce giderilmesi, taşeron işçilerinin herhangi bir ayırıma tabi tutulmadan, belediye ve il özel idarede çalışanlar dahil olmak üzere kamuda işçi statüsü ile kadroya geçirilmesidir.
Kamuda binlerce kişi “geçici işçi” statüsünde çalıştırılmaktadır. Tüm işkollarında, 5 ay 29 gün çalıştırılan işçiler de dahil olmak üzere, bu şekilde çalıştırılan işçilerin talepleri yerine getirilmelidir. Çeşitli işkollarındaki geçici işçilerin yılda 360 gün çalıştırılmalarıyla çoğu işyerinde alt işveren uygulamasıyla hizmet alımı ihalesine gidilmesine de ihtiyaç kalmayacaktır. Yıllardır başarılı olarak çalışan, bilgi, beceri ve deneyimleri ile işyerine faydalı bu işçilerin daimi kadroya geçirilmeleri için gerekli düzenleme bir an önce yapılmalıdır.
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün, geçmiş yıllarda olduğu gibi, 81 ilde en etkin biçimde kutlanması kararını almıştır. Bu yıl Konfederasyonumuzun merkezi düzeydeki kutlaması -Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı ve bağımsızlık mücadelesi meşalesinin yakıldığı cephe olan- Çanakkale ilimizde olacaktır.
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, başta medya olmak üzere tüm çalışanların sendikal haklarını etkin bir şekilde kullanmasını, sürdürülen baskıların sona erdirilmesini istemektedir.
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, başta maden işçilerinin Amasya Yeni Çeltek’te aileleriyle birlikte verdikleri hak mücadelesi olmak üzere, üye sendikalarımızda örgütlü işçilerin sürdürdükleri meşru ve haklı mücadelesini desteklemekte ve katkı vermektedir.”