TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, 27 Şubat 2018 tarihinde Türk Metal Sendikası ev sahipliğinde İzmir’de toplandı.
Sendikamız adına Genel Başkan Yardımcımız Yüksel İLBEYLİ’nin katıldığı Başkanlar Kurulu’nda kamuda çalışan taşeron işçilere kadro verilmesi ve örgütlenme çalışmaları başta olmak üzere çalışma hayatı ve ülke gündemindeki önemli konular hakkında istişarede bulunuldu.
Toplantının ardından TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu Üyeleri, Milli Eğitim Bakanı İsmet YILMAZ ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan KAYA ile birlikte Manisa’nın Soma ilçesindeki Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu tarafından yaptırılan TÜRK-İŞ Madenciler İlkokulu’nun açılışına katıldılar.
Heyet ayrıca 13 Mayıs 2014 tarihinde yaşanan maden faciasında şehit olan 301 madencinin bulunduğu Soma Madenci Şehitliği ziyaret edilerek, şehit madenciler için dualar okundu.
TÜRK-İŞ BAŞKANLAR KURULU BİLDİRİSİ
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, 27 Şubat 2018 tarihinde gerçekleştirdiği 23. Dönem 14. Toplantısında aşağıdaki hususların kamuoyuna duyurulmasına karar verilmiştir:
1- Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınırımız ötesinde Afrin’e yönelik gerçekleştirdiği “Zeytin Dalı Harekatı” bölgede güvenliği sağlamanın ve terörü önlemenin bir gereği olarak yapılmaktadır. Konfederasyonumuz, toplumu oluşturan tüm kesimlerle birlikte, devletimizin bekası ve güvenliğinin sağlanması için müdahalede bulunan silahlı kuvvetlerimizi desteklemektedir. Vatanı için şehit olan askerlerimize ve hareket sırasında görevi başında şehit olan üyemiz sivil işçilerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifa temenni etmektedir.
2- TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, Soma’da 13 Mayıs 2014 meydana gelen maden kazası sonucu şehit olan 301 madenci işçimiz anısına yaptırılan “TÜRK-İŞ Madenciler İlkokulu”nun açılışını gerçekleşmiştir. Ülke ekonomisine ”bir avuç kömür için bir ömür veren” madenci işçilerimiz milletimiz nezdinde daima yaşayacaktır. Konfederasyonumuz, her çalışanın iş sağlığı ve güvenliğinin koruyucu şemsiyesi altına alınmasını sağlamak görev ve sorumluluğunu yerine getirmek için çalışmalarını üye sendikalarıyla yerine getirmeye devam edecektir.
3- Ülkemizin jeopolitik ve stratejik bakımdan önemi, bölgesel gelişmeler çerçevesinde günümüzde daha belirgin olmaktadır. Yerli ve milli ekonominin kazanımları, ekonomik bağımsızlığın önemi devletin hafızasında ve milletinin vicdanında karşılığını bulmaktadır. İçinde bulunduğumuz şartlarda, Türkşeker kapsamındaki 14 fabrikanın özelleştirilmesi için ihale sürecinin başlatılması, geçmiş özelleştirme uygulamalarının sonuçları da dikkate alındığında, doğru bir politik tercih olmamaktadır. Kendi tarımsal üretimine dayalı şeker pancarını temel girdi kullanarak katma değer sağlayan şeker sanayii, tarladan şeker üretimine kadar uzanan entegre yapısıyla ülke ekonomisine önemli katkı sağlamaktadır. İşçisi, çiftçisi, esnafı ile geniş bir toplum kesiminin geçimi bu sektörde sağlanmaktadır. Ekonomik, siyasal ve sosyal şartlar KİT’lere ve bu kapsamda şeker fabrikalarına olan ihtiyacı daha da arttırmaktadır. İç pazarın nişasta bazlı şekerler ve yüksek yoğunlukta tatlandırıcılar ile daraltılması, kamu sağlığını da yakından ilgilendirmektedir.
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, şeker fabrikalarının özelleştirme sürecinden çıkarılması için Şeker-İş Sendikası ile sektör üreticileri tarafından sürdürülen mücadeleyi desteklemekte, bu kapsamda her türlü katkıyı vermektedir.
4- Konfederasyonumuz tarafından çalışma hayatının kanayan bir yarası olarak sürekli gündemde tutulan alt işveren (taşeron) konusunda 696 sayılı KHK ile yapılan bazı düzenlemeler olumlu ve fakat eksiktir. Kamuda taşeron uygulamasının sona erdirilmesi, başta KİT’lerde çalışan alt işveren işçileri olmak üzere kapsam dışında bırakılanlar nedeniyle gölgelenmiştir. Konuyla ilgili taleplerimizin bir an önce olumlu sonuçlanması beklenmektedir. Açıklanan takvim sürecinde kamuoyuna da yansıyan haksız uygulamaların sona erdirilmesi sağlanmalıdır.
Alt işveren işçilerinin tümünün, herhangi bir ayrıma tutulmadan kamuda kadroya geçirilmesi, başta ücret ve sosyal haklar olmak üzere çalışma şartlarının iyileştirilmesi, istihdam güvencesine kavuşturulmaları öncelikli talep olarak işçiler ve sendikalarının talebidir.
5- Demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla sağlıklı olarak işletilmesinde, serbestçe örgütlenmenin ve sendikalaşmanın büyük önemi ve katkısı bulunmaktadır. Siyasi iktidarın ve idarenin sendikal örgütlenme konusunda tarafsızlığı ve işçinin iradesini serbestçe belirlemesi konusunda tartışmalı sonuçlara yol açacak uygulamalardan özenle kaçınması, buna neden olan hukuki düzenlemeleri sona erdirmesi gerekmektedir.
TÜRK-İŞ, kurulduğundan bu yana geçen sürede, temel insan hak ve özgürlükleri ile evrensel hukuk kuralları çerçevesinde demokratik değerlerin ülkede egemen kılınması için görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye özen göstermektedir. Önceliğimiz her zaman ülkenin bölünmez bütünlüğü ve bu kapsamda işçilerin çalışma ve yaşama şartlarının geliştirilmesi olmuştur. Konfederasyonumuz, demokrasiyi kesintiye uğratan bütün girişimlerin karşısındadır, karşı olmaya da devam edecektir. Yaşanarak görüldüğü üzere, demokrasi işçinin ekmeğinin, hak ve özgürlük mücadelesinin güvencesidir. Geleceğin şekillenmesinde birlikte düşünmek ve fakat adaletli olmak, hedeflenen çalışma barışını ve toplumsal huzuru beraberinde getirecektir.
6- TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, üye sendikalarımız tarafından işçilerin hak ve çıkarları için uygulanan grevler ile örgütlenme ve toplu iş sözleşmesi sürecinde, başta TÜMTİS Sendikasının DHL Express ve Babacanlar Kargo işyerleri olmak üzere, sürdürülen bütün meşru ve haklı eylemleri desteklemektedir.