TÜRK-İŞ BAŞKANLAR KURULU BALIKESİR’DE TOPLANDI

21 Eylül 2018

TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu 21 Eylül 2018 tarihinde Balıkesir Edremit’te Genel Başkan Ergün ATALAY başkanlığında topladı. Sendikamız adına Genel Başkanımız Bayram BOZAL’ın katıldığı toplantı sonrası gündemde yer alan konularla ilgili bir bildiri yayınlandı.

TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu 23. Dönem 16. Toplantısını 21 Eylül 2018 Cuma günü Edremit-Balıkesir’de yapmış, ülke ve çalışma hayatıyla ilgili gündemdeki konuları görüşerek aşağıdaki hususların duyurulmasına karar vermiştir: 

  1. Yapılan seçimlerle birlikte Türkiye’de yeni bir dönem başlamıştır. Şimdi tüm beklentimiz, ülkemiz ve çalışanların içinde bulunduğu sorunların çözüme kavuşturulmasıdır. 
  2. Ülkemize yönelik ekonomik kaynaklı uluslararası spekülatif hareketler söz konusu olmaktadır. Bunun bir sonucu, mevcut sorunların da etkisiyle, ekonomide olumsuz gelişmelerin yaşanmasıdır. Bazı işverenler bu gelişmeleri gerekçe yaparak oluşan mali yükü çalışanların üstüne bırakmak istemektedir. İstihdam güvencesi ile satın alma gücünün aşındırılması olmak üzere çeşitli uygulamalarla çalışanlar baskı altına alınmaktadır.

TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, başta çalışanlar olmak üzere dar ve sabit gelirli kesimlerin geçim şartlarının daha da bozulmaması ve işlerinin korunması için gerekli önlemlerin öncelikle uygulanmasını beklemektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal sorunların çözümü için “ortak akıl” etrafında birleşilmelidir. Sorunların çözümünde diyalog içinde sosyal taraflarla birlikte çalışılması olumlu katkı sağlayacaktır. Ancak kıdem tazminatı fonu gibi işçi kesiminin duyarlı ve karşı olduğu konular tekrar gündeme getirilmemelidir.

Kamuoyuna açıklanan Orta Vadeli Program’da yer alan ekonomik hedeflere ulaşılması ortak beklentidir. Ülkenin gerçekleriyle uyumlu kalkınma hedefi ve sosyal politikalarla donatılmış bir programın uygulanmasına, toplumun tüm kesimleri gücü oranında katkı sağlamalıdır.

  1. Kanunen istisnai bir düzenleme olmasına rağmen güvencesiz çalıştırmanın bir norm haline getirilmesine aracılık eden taşeron uygulaması artık gündemden çıkarılmalıdır. İstanbul havaalanında yaşanan son olaylar taşeron çalıştırmanın yansımasıdır. Yüzlerce taşeron firmada çalışan binlerce işçi, taşeronun taşeronu biçimindeki çalışma biçimi yaşanan sorunun nedenidir. İstanbul havaalanı inşaatı tüm dünya tarafından dikkatle izlenmektedir. Ülkemize itibar kazandıracak bu proje, orada çalışan işçilerin karşı karşıya kaldıkları şartların olumsuzluğuyla gölgelenmemelidir. Konfederasyonumuz üyesi inşaat işkolu sendikası tarafından asıl işyerinde gerçekleştirilen sendikal örgütlenmeyle sağlanan haklar ve çalışma şartları, buradaki taşeron işçilerine de yansıtılmalıdır.

Kamuda taşeron uygulaması tamamıyla sona erdirilmelidir. Başta KİT ve bazı özel bütçeli kuruluşlarda çalışan alt işveren işçileri ile birlikte kamu kuruluşlarındaki çalıştırma ve ihale şartları (anahtar teslim işleri) kapsamındaki işçilerin kadro beklentileri bir an önce karşılanmalıdır.

Alt işveren bünyesinde çalışırken 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilenler, YHK tarafından bağıtlanan ve süresi Ekim 2020 tarihinde sona erecek sözleşme esas alınarak ücret, mali ve sosyal hakları düzenlenmiştir.  Ancak yaşanan hızlı enflasyon sözleşme ile belirlenen ücret ve sosyal yardım ödemelerini aşındırmıştır. Ücretlere altı ayda bir sadece yüzde 4 oranında artış yapılırken, sosyal yardım ödemeleri değişmeyecektir. Asgari ücret farkı da artık uygulanmayacaktır. Bu kapsamda çalışan işçilerin ücret, mali ve sosyal hakları ile çalışma şartları yeniden düzenlenmelidir.

  1. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, gündeminde daima yer alan sendikal örgütlenme konusunda hazırlanan raporu değerlendirmiş, yapılan faaliyetleri gözden geçirmiştir. 

Sendika kurma veya sendikalara üye olma özgürlüğü hakkı Anayasa ile teminat altına alınmıştır. Sendika hakkı ve sendikal faaliyetler demokrasinin olmazsa olmaz şartlarındandır. Demokrasilerde işçilerin bir araya gelerek ortak amaçları izleyebileceği örgütlerin varlığı sağlıklı bir toplumun da önemli göstergesidir. Kamu ya da özel işverenleri sendikal örgütlenme hakkına saygı göstermeli, devlet bu temel hakkın korunması ve geliştirilmesi için gereken ortamı sağlamalıdır. Bu hakkın kullanımına yönelik -kimden gelirse gelsin- engellemeler ve baskılar kabul edilmez niteliktedir. Sendikal örgütlenmenin önündeki yasal ve fiili engellerin ortadan kaldırılması önemini korumaktadır.

TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, bütün baskılara ve engellemelere rağmen, zorlu bir mücadele vererek,  özgür iradesiyle sendikalaşma hakkını kullanan ve Konfederasyonumuz üye sendikalarının çatısı altında yeni örgütlenen işçileri selamlamaktadır.

TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, üye sendikalarımız tarafından işçilerin hak ve çıkarları için uyguladığı grevler ile örgütlenme ve toplu iş sözleşmesi sürecinde sürdürdükleri bütün meşru ve haklı eylemleri desteklemektedir. Başta İstanbul havaalanında çalışan taşeron işçileri olmak üzere, insana yakışır çalışma ve yaşama koşullarının işyerlerinde geçerli olması için verilen mücadele demokratik bir haktır ve anayasal güvence kapsamındadır.