TÜRK-İŞ 22’İNCİ OLAĞAN GENEL KURULU YAPILDI

7 Aralık 2015

Türk-İş’in 22’inci Olağan Genel Kurulu, 3-6 Aralık 2015 tarihleri arasında, Ankara Büyük Anadolu Hotel’de yapıldı. Genel Kurul’un ilk gününde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, CHP Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Süleyman SOYLU başta olmak üzere çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilci katıldı.

Türk-İş Genel Başkanı Sayın Ergün ATALAY, Genel Kurul’un açılışında, “Ülke nüfusunun 40 milyon olduğu 1980 yılında, 2,5 milyon sendikalı işçi varken, nüfusun 78 milyon olduğu günümüzde 1,4 milyon sendikalı işçi vardır” hatırlatmasıyla başladığı konuşmasında, iş kazaları ve örgütlenmenin önündeki engeller başta olmak üzere çalışma hayatında yaşanan sorunlara vurgu yaptı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Süleyman SOYLU’nun Genel Kurul’a hitap etmesinin ardından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, bir konuşma yaptı.

“Emekleriyle alın teriyle bu ülkenin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine, güçlenmesine katkıda bulunan işçi kardeşlerimin o her birinin o pak alınlarından öpüyorum. Bizim inancımızda emek kutsaldır” diye konuşan Sayın ERDOĞAN, “Çalışanın hakkının alın teri kurumadan tam ve zamanında verilmesini tavsiye eden bir dinin mensuplarıyız. Kültürümüzde de aynı yönde güçlü anlayış vardır. Türkiye’nin en köklü işçi sendikaları konfederasyonu olan Türk-İş bu bakımdan büyük bir misyonun sahibidir. Türk-İş, ideolojik saplantıların değil işçilerin hakkını, hukukunu emeğin gücüyle ve meşruiyet sınırları dahilinde koruduğu sürece inanıyorum ki çok daha güçlü çok daha etkili yapı olacaktır” ifadelerini kullandı.

Asgari ücret ve emekli maaşlarına ilişkin yapılması öngörülen düzenlemeyi değerlendiren Sayın Cumhurbaşkanı, 2002 yılında bu ülkede asgari ücret 184 liraydı, bugün bin lira. Şimdi yılbaşından sonra bin 300 liralık asgari ücreti konuşuyoruz. Tabi burada bir şeyi özellikle ifade etmem lazım. Asgari ücreti ne olarak tanımlıyoruz? Bin 300 liranın altında hiçbir işveren yanında çalıştırdığına ücret ödeyemez. En az vermesi rakam nedir? Bin 300 liradır. Bu ister batıda olsun, ister doğuda olsun her yerde bunu vermek durumunda. ‘Efendim, Güneydoğu’da, Doğu’da geçim şartları daha kolay. Dolayısıyla 600 lira, 700 liraya da burada çalışan var’ diyemezsin. Bin 300 lira vereceksin. 

2002 yılında ülkemizde emekli maaşlarının tabanları 66 lira ile 376 lira arasında değişiyordu. Bugün 785 lira ile bin 514 lira arasında değişen bir taban emekli maaşı var. Yılbaşından sonra öyle sanıyorum ki emekli maaşlarının tabanında da bin lira  alt sınır haline gelecek. İnanıyorum ki bu sorun daha da hafiflemiş olacak. İşte emekçi dostu olmak budur. Burada bir şey daha var, bu tabandır. Tavan noktasında bir sınır var mı? Yok. Ne veriyorsan bunu ver” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Sayın ERDOĞAN Antalya’da düzenlenen G-20 Liderler Zirvesi’nde işçi ve emekçilere dönük alınan kararları hatırlatarak, şunları kaydetti: 

Kanaati her zaman işçiden beklemeyin. İşveren olarak siz de kanaat ekonomisini bir öğrenin. Kanaatten yana olun’ diyorum. Eğer işverenler olarak bu kanaat ekonomisine inanırsanız o zaman inanıyorum ki terini kendine sermaye, kazanç edinen bu insanlarla o paylaşıma girdiğin andan itibaren kazancın da daha da bereketlenecektir. Buna aynı zamanda ben ‘bereket ekonomisi’ diyorum. 

Çalışırken de emekli olduğunda da vatandaşımızın geçinebileceği asgari ücreti alabilmesi için gayret ettik, hamdolsun bugünlere geldik. İnşallah önümüzdeki yıllarda çok daha iyisi olacak. Milletçe güçleneceğiz. Türkiye geliştikçe, büyüdükçe, kazandıkça bundan her kesim gibi işçilerimiz de hak ettikleri payı alacaklardır. Pastayı büyütmezsek kendimize düşen dilimi de büyütemeyiz. Hele pastayı tahrip etmek için uğraşırsak elimizdekinden de oluruz. Bunun için hepimizin aynı gemide olduğu bilinciyle hareket etmeliyiz.

Genel Kurul’un öğleden sonraki oturum, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU bir konuşma yaptı. Sayın KILIÇDAROĞLU bir ülkede demokrasinin varlığının muhalefetle var olabileceğini ancak diğer önemli bir kuralının da örgütlü toplum olduğunu bu nedenle sendikaların demokrasilerin vazgeçilmezi olduğunu belirtti.

Türk-İş Genel Kurulu’nun ikinci gününde Türk-İş’e bağlı Sendika temsilcileri konuşmalarını yaptılar. Türk Harb-İş Sendikası adına Genel Kurul’a hitap eden Genel Başkanımız Sayın Bayram BOZAL, Türk-İş’in son dönemde çalışma hayatına ciddi katkılar verdiğini belirterek, kamu sözleşmelerine eklenen denge ödeneğinin önemine işaret etti. “Sendikamız gelir vergisinde adaletin sağlanması için yıllardır imza toplayıp TBMM Genel Kurul’a taşıdık. Türk-İş Yönetimimiz kamu toplu iş sözleşmesine bu dönem sağ olsun 500 lira denge ödeneği yazdırdı” diyen Sayın BOZAL, gelecekte o rakamlar daha fazla olmasıyla gelir vergisindeki adaletsizlik giderileceğini söyledi.

Güvenlik–İş Sendikası’nın Türk-İş topluluğuna katılmasıyla Konfederasyon ile bir sıkıntı yaşandığını anlatan Genel Başkanımız Sayın BOZAL, “Ana Tüzük gereği muvakkat verilmemesine rağmen zamanın kaçırıldığı gerekçe gösterilerek iş kolumuzdaki sendika Türk-İş’e alındı” dedi. Yeni dönemde Ana Tüzükteki bu zorluluğunun ortadan kaldırılacağını dile getiren Genel Başkanımız Sayın BOZAL, önemli olanın özel güvenlik çalışanlarının sorunlarına çözüm getirmek olduğunu söyledi. Sayın BOZAL, “Güvenlikte çalışanlar modern kölelik yaşıyor, polisin, subayın yaptığını ona yaptırıyorsunuz ama hiçbir hakkı yok. Bundan sonra Güvenlik-İş’teki arkadaşımızla güvenlikçilerin sorunun çözmek için el ele vereceğiz” diye konuştu. 

Genel Başkanımız Bayram BOZAL’ın

Konuşması için tıklayınız

Türk-İş Genel Kurulu’nun üçüncü gününde ise Başbakan Sayın Ahmet DAVUTOĞLU ile Başbakan Yardımcıları Sayın Mehmet ŞİMŞEK, Sayın Lütfi ELVAN, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Süleyman SOYLU ve milletvekilleri ile TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Rıfat HİSARCIKLIOĞLU Genel Kurulun konuklarıydı. Genel Kuruluna hitap eden Başbakan Sayın Ahmet DAVUTOĞLU, Başbakanlık görevine seçildiğinde, Türk-iş Genel Başkanı ve diğer sendikacılardan oluşan bir heyetin kendilerine ziyarete gelmek istediğini ancak kendisinin bu talebe itiraz ettiğini, “emeğin, emekçinin ayağına gidilir, ben Türk-İş’i ziyaret etmek istiyorum” diyerek Türk-İş’e yaptığı ziyaretten bahsetti.

Başbakan Sayın DAVUTOĞLU, Türk-İş’in 1952’de Anadolu’da esen özgürlük ve demokrasi rüzgârlarından aldığı hızla, cesaretle, emekçinin hakkına sahip çıkmak üzere yola koyulduğunu ifade etti. 

Sayın DAVUTOĞLU, 1 Kasım seçim zaferinin kendilerini hiçbir zaman kibre yöneltmeyeceğini, esnaf çocuğu, emekçi çocuğu olduklarını ve bu kesimden çıkmış bakanlar olarak da emekçilerin alın terinin hakkını korumanın kendileri için onur meselesi olduğunu belirtti. 

Sosyal politikalarda emeği, alın terini, insan onurunu merkez alan yeni bir açılım gerçekleştireceklerini belirten Başbakan Sayın DAVUTOĞLU, emek ve değer üreten bütün vatandaşları muhatap alacaklarını her konuyu emekçilerle tartışacaklarını, kıdem tazminatı ve diğer konular da dahil olmak üzere emekçilerle istişare edeceklerini bu ülkenin kalkınması için ellerindeki bütün imkanları seferber edeceklerini söyledi.

Türk-İş 22’inci Olağan Genel Kurulu’nun son gününde yapılan seçimde Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu  ve Disiplin Kurulu belirlendi.

TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu ve Zorunlu Organlara şu isimler seçildi;

 Yönetim Kurulu
1.    TÜRK-İŞ Genel Başkanı                                     Ergün Atalay
2.    TÜRK-İŞ Genel Sekreteri                                   Pevrul Kavlak
3.    TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri                           Ramazan Ağar
4.    TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri                       Nazmi Irgat
5.    TÜRK-İŞ Genel Teşkilatlandırma Sekreteri     Eyüp Alemdar
Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri
1.    Turgut Yılmaz
2.    Hüseyin Necip Nalbantoğlu
3.    Melek Tarak
4.    Ali Kemal Tatlıbal
5.    Mürsel Taşçı
Denetleme Kurulu
1.    İlhami Polat
2.    Zekeriya Nazlım
3.    Nurettin Akçul
4.    Ergin Alşan
5.    Habip Karakuş
Disiplin Kurulu
1.    Bayram Bozal
2.    Veli Solak
3.    Hasan Öztürk
4.    Ahmet Demirci
5.    Hasan Pekdemir