TERÖRE KARŞI SİVİL İNİSİYATİF TOPLANTISI

31 Temmuz 2015
Sivil Toplum Örgütleri, son günlerde ülkemizde yaşanan terör olayları karşısında tepkilerini dile getirmek için “Teröre Karşı Sivil İnisiyatif” toplantısı düzenledi.
 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ev sahipliğinde Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) , Türkiye Kamu-Sen, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile Hak-İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Hak-İş) tarafından 31 Temmuz 2015 tarihinde gerçekleştirilen toplantıya, Başbakan  Ahmet DAVUTOĞLU, Başbakan Yardımcısı Ali BABACAN, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin CANİKLİ ve Gıda Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi EKER ile birlikte binin üzerinde sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Sendikamız adına Genel Başkanımız Bayram BOZAL, Genel Mali Sekreterimiz Yavuz KOÇAK, Genel Eğitim Sekreterimiz İbrahim KILIÇ ile Ankara Şube ve Ankara 1 No’lu Şube Yöneticilerimizin katıldığı toplantıda konuşan Başbakan Ahmet DAVUTOĞLU, Türkiye’nin DAEŞ, PKK ve DHKP-C olmak üzere üçayaklı terör saldırısı ile karşı karşıya kaldığını belirterek, terör odaklarına karşı eş zamanlı terörle mücadele operasyonları başlattıklarını söyledi.
 
Saldırıların, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve bütün 78 milyona yapıldığını belirten DAVUTOĞLU, “Sizin buradaki mevcudiyetiniz bize de mesajdır. Devlet adamlarına, siyasi parti liderlerine.(Biz nasıl 8 büyük sivil toplum kuruluşu bir araya geldik ve teröre karşı ortak bir deklarasyonda birleştik. Siz de birleşin) diyorsunuz. Bu haklı talebiniz de Başbakan ve ülkenin en büyük siyasi partisinin genel başkanı olarak söylüyorum, başımızın üzerindedir. Sizler ve bizler gerektiğinde bu vatan için bu vatanın birliği için bu milletin huzuru için gelecek nesillerin geleceğinin parlak olması için, evlatlarımızı da kendimizi de feda etmeye hazırız. Bu fedakarlığı da dünya alem bilmeli” dedi.
 
İnisiyatif oluşturan Sivil Toplum Kuruluşları ise terör olaylarına karşı ortak bir metin yayınladı. STK’ların ortak metni şöyle:
 
“Bugün Türkiye’nin dört bir tarafından Ankara’ya geldik.
Bizler ülkemizin çalışan ve üreten esnafı, çiftçileri, işçileri, memur ve girişimcileriyiz.
Ortak paydamız; demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hayatına saygıdır.
Bugün ortak bir kaygımız var. Ülkemiz, yurt içi ve yurtdışı kaynaklı bir terör dalgası ile karşı karşıya.
Maalesef menfur terör eylemlerinde çok sayıda vatandaşımızı kaybettik, asker ve polisimizi şehit verdik.
Bu ülkenin tüm vatandaşları olarak, bu gelişmelerden büyük elem, üzüntü ve geleceğe yönelik kaygı duyduğumuz için bugün buradayız.
Siyaset yapmanın yolu sandıktan geçer.
Son seçimlerde, milletimiz, sandığa teveccüh göstererek, büyük bir olgunluk sergilemiştir.
Seçimlere katılımın ve yüce Meclisimizde oluşan temsilin yüksekliği, bu olgunluğun en büyük göstergesidir.
Açıktır ki, siyaset yapmanın, sorunlarımızı tartışmanın ve gereken çözümleri bulmanın yeri yüce Meclisimizdir.
Nedeni ne olursa olsun, terör siyaset yapmanın ahlaki bir yolu olarak kabul edilemez.
Bizler bugün Türkiye’nin dört bir tarafından terörü lanetlemek için buradayız
Vatandaşlar olarak, can güvenliğimizin sağlanması ve ülkemizde huzurun tesisi öncelikli talebimizdir.
Güvenli bir ülkede yaşamak en doğal hakkımız ve beklentimizdir.
Can güvenliği yoksa, düşünce ve ifade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü yoktur.
Can güvenliği yoksa, girişim özgürlüğü de yoktur.
Can güvenliği yoksa, esnaf da, işçi de, köylü de, girişimci de, memur da yoktur.
Can güvenliği yoksa, çalışma özgürlüğü de yoktur.
Bugün, özgürlüklerimizin düşmanı olan terörü lanetleyerek, özgürlüklerimize sahip çıktığımızı göstermek için ve devletimizin yanında olduğumuzu göstermek için buradayız.
Burada dikkate edilmesi gereken husus şudur: Her türlü terör özgürlüklerimizi kısıtlıyor.
Dikkatlerimizi dağıtıyor ve kaynaklarımızı tüketiyor.
Terör ve teröristler herkesin kendi işine huzur içinde odaklanmasını engelliyor, geleceğimizi karartıyor.
Terörün ve teröristin çocuklarımızın geleceğini karartmasına izin vermeyeceğiz.
Biz bu oyuna gelmeyeceğiz.
Ülkemizin birliğine, refahına ve geleceğine sahip çıkacağız.
Bugün bu amaçla buradayız.
Ülkemizin bütünlüğünü korumak, halkımızın esenliğini sağlamak, güven ve huzuru hukukun içinde kalarak hayata geçirmek devletin görevidir.
Açıktır ki, kamu düzenini tesis etmek devletin asli yükümlülüğüdür.
Kamu güvenliği olmazsa, üretim olmaz, hizmet olmaz.
Kamu güvenliği olmazsa, istihdam olmaz, eğitim olmaz.
Kamu güvenliği olmazsa, refah artmaz.
Kamu güvenliği olmazsa, çocuklarımız için mutlu bir gelecek tesis edemeyiz.
Biz bugün bunun için buradayız.
Tüm halkımız gibi bizler de bu artan terör dalgasından üzüntü ve kaygı duyuyoruz.
Terör saldırılarının amacının, ülkemizin huzur ve istikrarını bozmak ve toplumda bir korku havası ve kaos ortamı yaratmak olduğunu biliyoruz.
Milletimizi ayrıştırarak, ülkemizin huzurunu bozmaya, kaos ve istikrarsızlık ortamı yaratmaya çalışanların oyunlarını boşa çıkarmak için bugün bir aradayız.
Bu duygu ve düşüncelerimizi Sayın Başbakanımızla paylaşmak için Türkiye’nin her yerinden bugün Ankara’ya geldik.
Bizler, kamu güvenliğinin hukukun içinde kalarak sağlanması amacıyla gerekli bütün önlemlerin alınmasını destekliyoruz.
Bu süreçte herkesin daha soğukkanlı ve sağduyulu olması gerektiğine inanıyoruz ve bu çerçevede, üzerimize düşen sorumlulukları istişare etmek için bugün buradayız. 
Bizler Türkiye-Avrupa Birliği Karma İstişare Komitesi Türkiye Kanadı olarak, yurt çapında örgütlü tüm teşkilatımızla birlikte, ülkemizin her türlü sorununda elimizi taşın altına koyduk.
İnsanımız, geleceğimiz, kalkınma hedeflerimiz ve refahımız için özgürlüklerin korunması, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve kamu düzeninin tesisi konusunda üzerimize düşen sorumlulukları gerçekleştirmeye her zaman olduğu gibi hazırız. 
Bu çerçevede harekete geçiyor, ortak hassasiyetlerimizi paylaşan herkesi ve her kesimi Teröre Karşı Sivil Girişim’e davet ediyoruz.”