ŞEKER SEKTÖRÜNDE STRATEJİK YAPILANDIRMA İLE REFORMA SEMPOZYUMU YAPILDI

26 Nisan 2018

Şeker-İş Sendikası, Şekerin Geleceğinde Çıkış Yolu, 2018 başlığıyla Şeker Sektöründe Stratejik Yapılanma ile Reforma Sempozyumu düzenledi.

26 Nisan 2018 tarihinde gerçekleşen sempozyuma, şeker işçileri yanında Türk-İş Yönetimi ve Genel Başkan Yardımcımız Yüksel İLBEYLİ’nin de aralarında bulunduğu Türk-İş üyesi sendikaların yöneticileri başta olmak üzere çok sayıda katılımcı vardı.

Sempozyumda konuşan Türk-İş Genel Başkanı Ergün ATALAY, şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin 2 aydır ülke gündeminde yer aldığını ama özelleştirmenin durdurulmasına ilişkin bir mesafe alınamadığını belirtti. ATALAY, özelleştirmeye karşı her hafta sendikaların katılımıyla illerde, ilçelerde mitingler, sempozyumlar yapmaya devam edeceklerini vurguladı.

Nişasta bazlı şeker (NBŞ) konusunda uzun yıllardır mücadele ettiklerini dile getiren ATALAY, NBŞ lobisinin başını bir ABD şirketinin çektiğini aktardı. NBŞ’in zehirli ve sıkıntılı bir ürün olduğunu dünyada herkesin bildiğini savunan ATALAY, “Avrupa ve gelişmiş ülkeler, bu ürünü kullanmıyor, kullansa da kotası 1’dir, 2’dir. Kısa bir zamana kadar bizim ülkemizde kaçak yollardan 10-15’ler seviyesine çıkan bir limiti vardı. Geçenlerde bir çalışmayla belli bir seviyeye çekildi. Ama arkadan da 20 bin ton NBŞ ithal ediyorlar. Bunu anlamakta zorlanıyoruz” dedi.

Şekerin sıradan bir kurum olmadığına dile getiren ATALAY, “Devlet, şekerden elini çekmemeli, devlet bizzat şekerin içinde olmalı. Turhal Şeker’i Kayseri Şeker aldı, bu durum, ne beni ne de buradaki insanları hiç fazla rahatsız etmedi. Neden? O sektörde olan birisi aldı. Ben inşaatçının, maliyecinin, tekstilcinin şekeri almasından rahatsızlık duyuyorum. Çünkü bunlar kar amaçlı alıyorlar, yarın 4 tane fabrikayı çalıştırırlar geri kalanını kapatırlar, Erzincan, Erciş, Ağrı başta olmak üzere bunların tamamını kapatırlar. Et Balık’ı aldılar, 3 gün sonra kapattılar. Şimdi yine aynı zihniyetler var. Bunlar ‘sendikaya gerek yok, para bizim’ diyor. ‘Para bizim, iş yeri bizim’ yok. Bu ülke bizim, beraber yaşıyoruz. Bizim fazla bir talebimiz yok” diye konuştu.