14 Ekim 2019

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) TİSK ve TİSK Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfınca “Birlikte Mümkün Türkiye” sloganıyla Antalya’da Ortak Paylaşım Forumu düzenlendi.

İşçi, işveren ve kamu birlikteliğiyle aralarında Genel Başkanımız Alaattin SOYDAN’ın da bulunduğu geniş katılımla 11-13 Ekim 2019 tarihinde gerçekleştirilen forumda, kadın, çocuk, engelli, çevre, yaşlılar ve gıda gibi sosyal konular masaya yatırıldı.

 

Toplantının açılış konuşmasını yapan TİSK Genel Başkanı Özgür Burak AKKOL “Dünyada bir değişim yaşanıyor. Bu değişim sendikalara da yansıması gerekiyor. Artık 4.0 sendikacılığa geçmeliyiz. Sendika camiasında birçok tavsiye veriliyor, raporlar hazırlanıyor. Ancak hayata dokunan projelere gelince eksik kalıyoruz. Birbirimize tavsiye vermek yerine hayata geçirilecek projeler peşinde koşmalıyız. Forumumuzun logosu, kamu işçi ve işverenden oluşuyor. Birlikte olursak çözemeyeceğimiz problem yok. En büyük sorunumuz işçi, işveren ve kamu bazı konularda hemfikir olamaması. Bu organizasyonla bunu ortadan kaldırmak istiyoruz. Sloganını ise ‘Birlikte Mümkün Türkiye’ olarak belirledik” dedi.

SOSYAL DİYALOG ÖNEMLİ

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt SELÇUK ise konuşmasında her zaman sosyal diyaloga önem verdiklerini belirterek “Her çalışmamızda ortak akla başvuruyoruz. Ülkemizde sendikalaşma oranı son 17 yılda iyi seviyelere geldi. Önümüzdeki günlerde sendikalarımızla birlikte 2020’den başlamak üzere engelli istihdamı, kayıt dışı çalışmayı önleme gibi konularda çalışma grupları oluşturacağız’’ diye konuştu.

TERÖRÜN BİTMESİ HEM ÜLKENİN HEM ÇALIŞANLARIN MENFATİNE

Türk-İş Genel Başkanı Ergün ATALAY ise burada yaptığı konuşmada, 1 milyon 100 bin civarında üyesi, 81 il temsilcisi, beş bölge temsilcisi, 35 genel başkanı ve 400 şube başkanı bulunan bir teşkilat olduklarını söyledi.

Barış Pınarı Harekatı’nda şehit olan asker ve vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyen ATALAY, şunları kaydetti:

“Güvenlik güçlerimizin ayağına Allah taş değdirmesin. Şu anda Türk Harb-İş Sendikamızın üyeleri de bu harekât kapsamında bölgede görevdeler. Bu film bin yıldır devam ediyor. Bu ülke varsa, sendika, dernek, oda, kitle örgütleri var. Çalışma hayatının tüm paydaşları burada. Dünyadaki sendikal örgütlerin temsilcileri burada. Onun için biz kimseye gidip, ‘Senin ülkeni işgal edelim’ demiyoruz. 30 senedir süren süreç var. Bunun bedelini işçi, ülke ödüyor, canımızla paramızla ödüyoruz. Dünyada bazı ülkeler de bunlara her türlü desteği vermeye devam ediyor. En ufak meselede ortalığı ayağa kaldıranlar, bu meseleyle ilgili duyarlı olurlarsa hem onların hem ülkenin hem çalışanların menfaatine olur. Çünkü terör biterse daha rahat hareket ederiz.”

ATALAY, 17 milyon çalışanın olduğu yerde örgütlü 2 milyon kişinin bulunmasının yetersizliğine değindi.

Çevreyle ilgili ekilebilir arazilere bina inşa edilmemesi konusunda sık sık açıklama yaptıklarını anımsatan ATALAY, “Su kıtlığında 162 ülkenin içinde 32’nci sıradayız. Nişasta bazlı şekerle, mısır şurubuyla uzun yıllardır mücadele ediyor sendikalarımız. Ama bunu yaparken bedel ödettiriyorlar. Arkalarında dünyanın dev firmaları var.” diye konuştu.

Çevreye yönelik Türkiye’de kağıt toplayanlarla ilgili ortak çalışma yaptıklarını aktaran ATALAY, çocukların sağlığından eğitimine, aile sorunlarına kadar sendikalarla ortak hareket ettiklerini dile getirdi.

Kağıt toplayanların iki senedir görünür duruma geldiğini ifade eden ATALAY, “Bunlar önemli işler yapıyorlar bu ülkede. Bizim çevreyle ilgili 7 senedir TEMA ve Tarım ve Orman Bakanlığı ile çalışma yapıyoruz, her sene 2 bin fidan dikiyoruz.” dedi.

Kadına ve çocuğa yönelik şiddetin önlenmesini isteyen ATALAY, kanunların yeterli olduğunu ama uygulamayla ilgili sıkıntılar bulunduğunu kaydetti.

Foruma yurt dışından katılan temsilcilerin Türkiye’nin terörle mücadelesini dikkatle izlemesini isteyen ATALAY, taraflı olmamaları gerektiğini söyledi.