31 Aralık 2019

2018 yılı ülkemiz ve milletimizin son derece çetin sınavlarla karşı karşıya kaldığı bir yıl oldu. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’yi bir taraftan terör ve darbe girişimleri ile yıpratmaya, yok etmeye çalışan küresel odaklar, diğer taraftan da ekonomi silahını devreye soktular.

Yılın ilk aylarında güney sınırımız Suriye’de devam eden terörizme karşı, Afrin’de teröristleri etkisiz hale getirmek ve bölge halkını teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarmak için Zeytin Dalı Harekâtı’nı gerçekleştiren Türkiye, yılın ortalarında ise ülkemiz üzerinde kirli emelleri olanlar tarafından açılan ekonomik savaşla karşı karşıya kalmıştır.

Milletimiz bu süreçte birlik ve beraberlik şuuruyla terörizmin ve ekonomik savaşın üstesinden gelmeyi bilmiştir. Ecdadının kanıyla ve canıyla vatan kıldığı bu topraklarda, şer odaklarının cirit atamayacağını gösteren bu millet, her şartlarda vatanına, ezanına ve bayrağına sahip çıkacağını ortaya koymuştur.  

Geçtiğimiz yılda yüz yüze kaldığımız iç ve dış tehditler, her alanda bağımsızlığını elde etmiş güçlü bir devlet olmamızın önemini bir kez daha göstermiştir.

Ülkemizde ve bölgemizde yaşanan bu gelişmelerle birlikte ihtiyaçlarını kendi üreten bir ülke olmak zorunluğumuzun çok açık bir şekilde ortaya çıktığı bu dönemde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde başta savunma sanayi olmak üzere tüm alanlarda millileşme hareketi, en çokta, üreten daha çok üreten bir Türkiye’yi arzulayan biz çalışanları heyecanlandırmıştır. 

Özellikle savunma sanayinin tamamen millileşmesi noktasındaki yaklaşım, Türk Harb-İş Sendikası’nda örgütlü olan milli savunma çalışanları olarak, çok çalışma ve daha fazla üretme isteğimizi arttırmıştır.

Ancak yılın son günlerine geldiğimizde, MSB Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü 1’inci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü’nün, 20 Aralık 2018 tarihinde Resmi Gazete ’de yayınlanan 481 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle “25 yılığına işletme hakkı devri” adıyla özelleştirme kapsamına alınması, milli savunma çalışanlarında büyük bir hayal kırıklığı doğurmuştur.

Fırat Kalkanı ve Zeytindalı Harekâtı’nda başarıyla görev yapan milli savunmamızın gözbebeği FIRTINA obüsleri başta olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri için çok önemli işlere imza atan 1’inci Ana Bakım Fabrikamızın, özelleştirilme kapsamına alınması, kurulduğu 1975 yılından bu yana bu fabrikada alın teri döken üyelerimiz başta olmak üzere tüm milli savunma sanayi çalışanlarını derinden yaralamıştır.

Milli savunma sanayimiz için büyük bir stratejik önemi sahip 1’inci Ana Bakım Fabrikamızın özelleştirilme kapsamına alınmasının izahı olamaz. ALTAY Tankı’nın seri üretimi için özelleştirme kapsamına alınması noktasındaki yaklaşım da kabul edilemez. 1’inci Ana Bakım Fabrikamız, tecrübesi, yetişmiş insan gücüyle ALTAY Tankının prototipinin yapılmasına zaten büyük katkı vermiştir.

Milli savunma çalışanları, 1’inci Ana Bakım Fabrikamızın, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin emrinde, stratejik üretimlerine devam etmesi, yapılacak yatırımlarla ALTAY Tankının ana yüklenicisi olarak da ülkemiz milli savunma sanayisine hizmet etmesini talep etmektedir. Bu talebimiz doğrultusunda biran önce ALTAY tankı seri üretim bandının kurularak, üretiminin 1’inci Ana Bakım Fabrika işçileri tarafından yapılmasını beklemekteyiz.

 

Türk Harb-İş Sendikası olarak, devleti yönetenlerin, ülkemizin savunma sanayinde millileşme hedefleri doğrultusunda kat edilen mesafede milli savunma sanayi işyerlerinin öneminin farkında olarak, 1’inci Ana Bakım Fabrikamızın, özelleştirilmesi kararının, en kısa zamanda düzeltilmesiyle birlikte, ülkemizin 2019 yılında milli savunma başta olmak üzere tüm alanlarda çok güçlü olması özlemiyle, herkesin yeni yılının güven içinde, aş, iş kaygısı olmadan sağlıklı, mutlu ve bereketli geçmesini diliyoruz. 

Türk Harb-İş Sendikası

Genel Yönetim Kurulu