KADINLAR TOPLUMSAL YAŞAMDA HAK ETTİĞİ YERDE OLMALI

7 Mart 2018

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de toplumsal cinsiyet eşitsizlik nedeniyle kadınlar eğitimden, işgücü piyasasına birçok kamusal alandan uzak tutulmaktadır. Oysa Türkiye nüfusunun yüzde 49,8’ini oluşturan kadınların ekonomik büyüme ve kalkınmanın sağlanması, refahın geniş kesimlere yayılması ve insanca geçim koşullarının sağlanabilmesi için işgücü piyasasında daha fazla yer alması gerekmektedir. Siyasi irade, kadın istihdamını arttırmak için son dönemde ciddi adımlar atsa da kadınların istihdama katılım oranı yüzde 33 ile erkeklerin istihdama katılım oranının yarısından azdır.

İstihdam edileler kadınlar ise çoğunlukla, kayıt dışı sektörde ve eve iş verme, yarı zamanlı çalışma gibi esnek çalışma modelleri ile emek yoğun, düşük ücretle, sosyal güvenceden ve örgütlenmeden yoksun çalışmaktadır.  Ayrıca, eşit değerde iş için eşit ücret alamamaktadır. Eğitimde fırsat eşitliğinin tam olarak sağlanamaması yanında, kadına yönelik şiddet nedeniyle da toplumda ciddi mağduriyet yaşayan kadınlar, eğitim ve istihdam başta olmak üzere çağdaş yaşama katılımı engelleyen tüm unsurların bir an önce ortadan kakmasını beklemektedir.

Bundan 161 yıl önce 1857 yılında insan onuruna yakışmayan çalışma koşullarını direnen 129 kadının fabrikada yanarak hayatını kaybettiği acının günü olan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadını ezilen, dışlanan ve hor görülen olmaktan çıkararak, toplumda hak ettiği değere kavuşturmak için politikaların geliştirilmesine vesile olmalıdır.

Türk Harb-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu olarak, kadınların toplumsal yaşamda insan onuruna yaraşır yaşam koşullarına sahip, karar alma mekanizmalarında etkin, eğitimde ve işgücü piyasasında dezavantajlı grup olarak görülen değil fırsat eşitliği olan, işyerlerinde çok fazla karşılaşılan mobbing dâhil her türlü şiddetten uzak bireyler olarak yaşamalarını sağlayacak yasal düzlenmeler ve toplumsal bilincin oluşturulması noktasında atılacak tüm adımları desteklediğinizi belirtirken, bölgemizde yaşanan savaş nedeniyle vatan topraklarını savununken evladını şehit veren veya şehit olan kadınlarımız başta olmak üzere dünyada milyonlarca kadının savaş nedeniyle hayatını kaybetmesi veya evini, ülkesini terk etmek zorunda bırakılmasını şiddetle kınıyoruz. Savaş ve terör mağduriyetlerin giderilmesi için barışın biran önce tüm dünyada hâkim olmasını talebimizi yenilerken, sorunların değil barışın, huzurun ve yeni hedeflerle birlikte aydınlık geleceğin konuşulduğu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günlerine en kısa zamanda kavuşmayı diliyoruz.