31 Aralık 2012
Acı tatlı bir yılı daha geride bıraktık. 2012 yılına ait hatırlamak istediğimiz güzellikler olduğu gibi, hatırladığımızda yüreğimizi acı içinde bırakan trajediler de yaşandı.
Millet olarak, bir yıl önce bu zamanlarda 2012 yılına dair ortaya koyduğumuz beklentilerimiz ve umutlarımızın pek çoğunu yeni yıla taşıdık.
2012 yılında sosyal adaletsizlik ve eşitliksizlikler gerek ülkemizde, gerekse küresel düzeyde artarak devam etti.
İktidar için kan dökmeye devam eden diktatörler, 2012 yılında da insanlığın kanını donduran katliamlara imza attılar. Dünya, Suriye’de, Gazze’de, Myanmar’da insanlık vahşetin en hazin tabloları ile yüzleşti.
İnsan hakları adına mangalda kül bırakmayan batı ise yaşanan katliamlar karşısındaki utanç verici sessizliğini ve vurdumduymazlığını sürdürdü.
Ülkemizde ise, kardeşliğimize ve birliğimize kast eden terör örgütü ve arkasındaki şer odaklarının hain saldırılarına devam etti. Bu saldırılarda şehit olan askerlerimizin acısı yüreğimizi dağladı.
Dünyanın krizler yaşadığı 2012 yılında, Türkiye özellikle üretim sektörünün itici gücüyle ciddi büyüme yaşarken, büyümenin mimarı çalışan kesimin, açlık ve yoksulluk sınırının altındaki yaşam koşulları değişmedi.
Gelir dağılımındaki adaletsizlik, vergi adaletsizliği, açlık sınırı altındaki asgari ücret, geniş kitleleri etkileyen sosyal problemler olarak varlığını sürdürdü. Sendika olarak, “vergide adalet” çağrımızı 2012 yılında da ülke genelinde başlattığımız imza kampanyası ile daha kararlı şekilde sürdürdük.
Türk Harb-İş üyeleri için, 2012’nin ilk günleri acı bir olayla başladı. Kırıkkale MAAT işyerinde 2 Ocak gecesi yaşanan patlama ile 4 ocak söndü. Üyelerimiz, Salih Erkeç, Cezayir Çalışkan, Samet Aygar, Adnan Dağdeviren’i görev şehitleri olarak kalbimize gömdük. 2012 yılında sendikamız, sendikal hareket ve işçi sınıfının geleceği adına da önemli gelişmeler yaşandı.
Çalışan kesim, ilk kez bağımsız bir İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’na kavuştu.
Darbe ürünü olan sendika kanunlarının 30 yıllık hükümranlığı sona erdi.
2012 yılının son aylarında yasalaşan 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunuyla örgütlü olduğumuz savunma iş kolumuz güvenliği de içine alarak genişledi.
2012 yılı 14 Kasım 2011 tarihinde göreve gelen Genel Merkez Yönetim Kurulumuzun ilk icraat yılı oldu.
Dolu dolu geçen faaliyet dönemimizde, Yabancı Askeri İşyerleri toplu iş sözleşmemizi tamamladık.
Onlarca işyeri gezisi ve eğitim programlarında üyelerimizle bir araya geldik.
İşveren kesimi ile çözüm odaklı işbirlikleri gerçekleştirdik. Uyuşmazlık toplantılarını ilk kez bu kadar etkin ve sonuç alıcı hale dönüştürdük.
Özetle 2012 yılı; ülkemizde ve dünyada yaşanan acı olaylara tanıklık ettiği gibi, sendikamız, Türk Sendikal Hareketi ve milletimizin geleceği adına olumlu gelişmelerin de yaşandığı bir yıl oldu.
2013 yılı ise, özellikle sendikamız açısından hem örgütlenme seferberliğinin başlayacağı, hem de yoğun toplu sözleşme trafiğinin yaşanacağı bir yıl olacak. Güvenlik alanında yüz binlerce çalışanı sendika çatımız altında buluşturmak için genel merkezimizden şubelerimize yayılan yoğun bir örgütlenme mücadelesi gerçekleştireceğiz. MSB, NATO ve ANT’de yeni toplu iş sözleşme müzakerelerine 2013 yılı içinde gerçekleştireceğiz. Teşkilat gezilerimizi ve eğitim faaliyetlerimizi ara vermeden sürdüreceğiz.
2013 yılında sendikal gündemimiz ve hedeflerimizi gerçekleştirebilmek için, teşkilat olarak seferber olacağız. Sosyal adalet ve sosyal barış için, işsizlik sorununa çözüm başta olmak üzere çağdaş ve insan onuruna yaraşır yaşam koşullarına sahip olmak için, hem çalışanların, hem de ülkemizin geleceği için, en güçlü şekilde haykırmaya devam edeceğiz.
Türk Harb-İş Sendikası Genel Merkez Yönetim Kurulu olarak, yeni yılın, emeği ile geçinen milyonları mutlu edecek, sendikal hedeflerimize ulaştığımız, ülkemizin geleceğine ipotek koyan terörün sona erdiği bir Türkiye’ye ulaşmamıza vesile olmasını diliyoruz.