Türk Harb-İş Genel Başkanı Bayram Bozal, 10-16 Mayıs Engelliler haftası nedeniyle yaptığı açıklamada tüm dünyada engellilerin sorunlarına vurgu yapıldığı bu günlerde verilen sözlerden çok engelsiz bir dünya oluşturmak için atılan adımların önemli olduğunu belirtti. Bozal, Türk Harb-İş Sendikası Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklamada şu görüşlere yerverdi:
“Fiziksel engelleriyle başa çıkabilmeyi başarmış insanlar, ötekileştiren toplumsal yargılara mahkum yaşamaya devam ediyorsa, bu uğurda yeterince mücadele verilemiyor demektir. Türkiye’de bu anlamda engelli olarak yaşamak, şüphesiz görünenden çok daha fazla zorluklar içeriyor. Yasalar, ne kadar çağdaş hazırlansa da, Anayasaya pozitif ayrımcılık ilkesi koyulsa da, yapılan düzenlemelerin önemi, hayata yansıdığı kadar olmaktadır.
Araştırmalar, ülkemizde engellilerle ilgili eğitimden istihdama kadar pek çok alanda, fırsat eşitliğinin sağlanamadığını ortaya koymaktadır. Türkiye’deki okur-yazar olmayan nüfus yüzde sekiz seviyelerinde iken, engelliler arasında bu oran yüzde 30’u aşmaktadır. Engelli istihdamı konusunda, yasalarla işyerlerine kota uygulamaları zorunlu kılındığı halde, en başta devlete ait kurumlarda bu kotaların doldurulamadığı görülmüştür. Türkiye’de var olan işsizlik düzeyi, engelli nüfus içinde üç kata çıkmaktadır.
Hükümet, Engelli Yasasını çıkardığı 2005 yılından itibaren sosyal, kültürel ve ekonomik tedbirler içeren bir eylem planı belirlemiş ancak, masada alınan bu kararların sahaya yansıtmada maalesef net bir başarı yakalanamamıştır. Son olarak 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumla Anayasa’da, pozitif ayrımcılık ilkesi yer almışsa da, çalışma hayatında engellilere yönelik açık veya gizli şekilde yaşanan ayrımcılık ve dışlayıcılık varlığını korumaktadır. Yasaya göre zorunlu olduğu halde engelli istihdamını gerçekleştirmeyen ve yasanın öngördüğü cezayı ödemeyi tercih eden işverenler bulunmaktadır.
Bu manzaradan daha büyük bir ayıbı ise sosyal devlet sorumluluğunu yerine getirmekte yetersiz kalan devlet işlemektedir. Yasa koyucunun engelli istihdamında belirlediği kotaları, devlete ait kurumlarda tam olarak uygulamadığı görülmektedir. Türkiye’de kamuda çalışan yaklaşık 2 milyon personelin en az yüzde 4’ü yani 80 bini engelli kadrosu oluşturması gerekirken, bu kadroların sadece üçte birinin dolu olduğu görülmektedir. Bu tabloyla, devleti yöneten iktidar, topluma ve çalışma hayatına kötü örnek olmaktadır. Dileğimiz son dönemde azda olsa artış gösteren kamuya engelli alımının daha da arttırılarak devletin bu ayıbını ortadan kaldırmasıdır.
Biliyoruz ki, engelsiz bir dünya, çağdaş bir dünyadır. Kaldırımlarda, okulda, hastanede, tezgah başında, engellerin kalmadığı ülke çağdaş bir ülkedir. Engellisini, sosyal hayatın eşit haklara sahip bireyleri olarak gören bir toplum, çağdaş bir toplumdur. Böyle bir ülke ve toplum olabilmek için, devletin yükleneceği sorumluluklar ne denli önemli ise, bir baskı grubu olarak sivil toplum örgütlerinin bu uğurda ortaya koyacağı mücadele de aynı ölçüde gereklidir.
Türk Harb-İş Sendikası olarak, insan hakları, demokrasi ve sosyal adalet ilkelerine bağlı, etkin bir sivil toplum örgütü kimliğimizle, geçmişte olduğu gibi gelecekte de engelli vatandaşlarımızın yanında yer alacak, sorunlarına ortak olmaya devam edeceğiz.”