TÜRK-İŞ BÖLGE VE İL TEMSİLCİLİKLERİ TOPLANTISI ANKARA’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

24 Şubat 2020

 ‘696 Sayılı KHK ve Örgütlenmenin Önündeki Engeller’ konulu TÜRK-İŞ Bölge ve İl Temsilcileri Toplantısı 24 Şubat 2020 Pazartesi günü Ankara’da gerçekleştirildi.

Sendikamız adına Genel Başkan Yardımcımız Hasan KARACA, Güvenlik Merkez Şube Başkanı Mustafa DERE, TİS ve Teşkilat Müdürümüz Fatih SARITAŞOĞLU ve TİS Uzmanımız Gözde TAN’ın katıldığı toplantının açılış konuşmasını, TÜRK-İŞ Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp ALEMDAR yaptı.

ALEMDAR, yıllardır teşkilatlanma sekreterleri ve uzmanlarıyla beraber bölge ve il temsilcileriyle bir araya geldiklerini, bu toplantılarda sendikal yaşamın en temel sorunlarını ele alarak bir yol haritası belirlediklerini ifade etti.

696 sayılı KHK’ya değinen ALEMDAR, “Biz taşeron işçilerin kadroya alınmasından son derece memnunuz. Ancak çoğunlukla TÜRK-İŞ’e bağlı sendikaların örgütlü olduğu KİT’lerin kapsam dışı bırakılmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Bu arkadaşlarımızın da kadroya alınmaları için çaba göstermeye devam ediyoruz. Yalnızca onlar için değil,  kamuda çalışan geçici işçilerin  ve yalnızca 10 ay çalışan arkadaşlarımızın da, 12 ay çalışmaları için mücadelemiz devam ediyor. Kamudaki bu yanlış istihdam biçiminin düzeltilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Umarım bu soruna bir çözüm bulacağız” dedi.

Taşerondan kadroya geçenlerin önemli sorunlar yaşadığını belirten ALEMDAR, “Bütün çabamıza rağmen,  Bu arkadaşlarımızı kamu protokolüne dahil edemedik. Enflasyonun yüzde 20’leri aştığı bir dönemde altışar aylık dönemler halinde %4 ücret zammı aldılar. Bu işçilerimize enflasyon farkı da verilmedi” dedi.

Örgütlenmek için daha aktif olmaktan ve örgütlenmeyi sendikalarımızın temel hedefi haline getirmesi gerektirdiğini kaydeden ALEMDAR, “ Bu nedenle, bölge ve il temsilcilerimiz  yerel düzeyde şube başkan ve yönetimleri ile  koordineli bir şekilde çalışmalıdır. Sendikalarımızın örgütlenme çalışmalarına destek olmalıdır. Bölge ve il temsilciliklerimiz bu konuda sendikalarımızın hizmetinde olacaktır. Sendikalarımız da bu konuda duyarlı olmalı, bölge ve il temsilcilerimizin bu konuda yapacağı çalışmalara tam destek vermelidir” dedi.

Toplantıda ikinci konuşmayı ise TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi IRGAT yaptı. Sendikalı olmanın kanun ve anayasal bir güvence olduğunu belirten IRGAT, “Örgütlenmeyi en tabi bir insan hakkı ve sendikalaşmayı insanların kendini ifade etme biçimi olarak görüyoruz. Ülkemizdeki gelir dağılımı bozukluğunun yegane sebebi örgütsüzlükten kaynaklanmaktadır. Aynı sektörde sendikalı ve sendikasız, kayıt içi ve kayıt dışı bir çalışma biçiminin olduğunu ve bu yapıdan dolayıda çalışanların var olan haklarını koruyamadığını ve kullanamadığını görüyoruz” dedi.

Özel sekterde 12 milyon çalışanın içinde taşeron sistemin artarak devam ettiğini belirten IRGAT, “Örneğin 1000 kişilik işyerinde 10’un üzerinde taşeron şirketi var. Bunun ile ilgili bir an önce çözüm bulunmalı ve engelleyecek önlemler alınması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan AĞAR’ın da örgütlenmeyle ilgili görüşlerini paylaşmasının ardından TÜRK-İŞ Genel Başkan Ergün ATALAY bir konuşma yaptı. ATALAY, konuşmasında, “Teşkilat sekreterlerimiz bölge temsilcilerimiz uzmanlarımız şuan burada. TÜRK-İŞ yönetiminin tamamı burada. Son altı ayda zor bir süreç geçirdik beraber.  TÜRK-İŞ Genel Kurulu’nu yaptık aralık ayının başında. Sonrasında TÜRK-İŞ Denetim ve Disiplin Kurulu’nda seçilen arkadaşlarla birlikte genel merkezimizde toplandık.  Bursa’da başkanlar kurulu ve akabinde Türk Metal sendikamızın Bursa mitingini gerçekleştirdik.Cuma günü Adalet Bakanı’nın katıldığı bir toplantı oldu. Biz bir yerde örgütleniyoruz, ardından işveren itiraz ediyor ve sonrasında beş altı sene sürüyor mahkemeler. Sonrasında ne işçi ne de sendika kalıyor buna bir çözüm bulunması gerektiğini söyledik” diye konuştu. 

“Öyle bir coğrafya da yaşıyoruz, bu bizim kaderimiz. Son bir buçuk aydır, Elazığ depremi, Malatya depremi, Van’da çığ düştü, Van depremi, İdlib, terör… say sayabildiğin kadar. Bunları konuşuyoruz. Burası bizim vatanımız. Dünyanın yaptığı ortada, ilk fırsatta parayı verdiğin, teslim olduğun zaman bir problem yok. Hiç kimseden hiçbir ülkeden bize fayda yok. Onun için bizim bizden başka dostumuz yok” diye konuşmasını sürdüren ATALAY, şu görüşleri dile getirdi:

“Sendikalarla yan yana gelmeye gayret sarf ediyoruz. Geçtiğimiz yıl vergiler, sözleşmeler, kıdem tazminatı ve asgari ücrette bir araya geldik. Biz çalışma hayatının 68 senedir amiral gemisiyiz. İş kollarında, çalışma hayatında problemler var. 81 il temsilcimiz burada. Hepiniz, kendi illerinizde TÜRK-İŞ Başkanı, Genel Sekreteri, Mali Sekreteri, Eğitim ve Teşkilat sekreterisiniz. Hepimizin kendine bakması lazım. Adananın, Bursa’nın, İstanbul’un, İzmir’in sorması lazım. Kaç kişiyi örgütledim ne yaptım bir demek lazım. Hedef koyduk. Bir buçuk milyon hedef. Bunun yolu da bir kişi için bile enerjimizle, imkanımızla kapı kapı dolaşacağız.

TÜRK-İŞ’in önceliği Türkiye’den yana, temsil ettiğinden yana, fakirden, mazlumdan yana. 1 milyon 18 bin üyemiz var. Bizim gazetemiz veya televizyonumuz yok. Sosyal medya dahil her yerde birbirinize sahip çıkın, kucaklayın. Biraz sonra Süleyman hoca anlatacak. 696 siparişle çıkan bir yasa. Biz kimsenin sendikası değiliz. İşçinin sendikasıyız, ülkenin sendikasıyız. Dün de olmadı bugün de olmaz yarın da olmayacak. Hepinize saygılar sunuyorum.”

Programın kapanış konuşmasını ise TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Pevrul KAVLAK yaptı.

Örgütsüz geniş kesimler için sendikalı ve toplu sözleşmeli bir düzene kavuşturma yolunun mücadeleden geçtiğini belirten KAVLAK, “İster yerli ister yabancı olsun işverenler, işyerlerindeki düzenini devam ettirmek için sendikaları istemiyorlar. Çünkü sendikaların varlığının o düzeni bir şekilde bitireceğini biliyorlar. Bunu bilmeli, anlamalı ve artık ona göre davranmalıyız” dedi.

Programda sunum yapan hocaların ve temsilcilerin katkılarıyla verimli bir toplantı geçtiğini belirten KAVLAK, “ Sizlerden ricam, burada konuşulanların, burada kalmamasıdır. Ben, hem TÜRK-İŞ Genel Sekreteri olarak hem de Türk Metal Genel Başkanı olarak, örgütlenme sürecinde sıkıntı yaşayan ama buna karşı direnen, mücadele eden her sendikamızın yanında olacağım. Sokakta, alanda nerede olursa olsun teşkilatımla orada olacağım. Çünkü bu bizim emeği ile geçinenlere ve ülkemizin aydınlık geleceğine olan borcumuzdur” dedi.

Toplantıda, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Doç. Dr. Muhittin ASTARLI ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Süleyman BAŞTERZİ ‘696 Sayılı KHK ve Örgütlenme’ başlıklı birer sunum gerçekleştirdi.