GENEL SAĞLIK SİGORTASI UYGULAMASI

10 Ocak 2012

1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Genel Sağlık Sigortası ile ilgili bazı hükümleri 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

Kanunun 60. ve devamındaki maddelerinde Genel Sağlık Sigortası Hükümleri yer almaktadır. Kanunun bu hükümlerinin ne getirdiği ve uygulamasının nasıl olacağı konusu aşağıda açıklanmaktadır.

 


GENEL SAĞLIK SİGORTASI UYGULAMASI
1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 60 ve devamındaki maddelerinde Genel Sağlık Sigortası ile ilgili hükümler yer almaktadır. Genel Sağlık Sigortası ile ilgili hükümlerin bazıları 5510 sayılı Kanunla aynı tarihte yürürlüğe girmemiş, yürürlüğe girmesi sosyal güvenlik çalışmalarının sürmesi nedeniyle ilk önce 1 Ekim 2010 tarihine, daha sonra da 1 Ocak 2012 tarihine ertelenmiştir.
1 Ocak 2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren bu hükümlerinin ne getirdiği ve uygulamasının nasıl olacağı konusu aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Genel Sağlık Sigortası’nın Kapsama Alanı
Genel Sağlık Sigortası 1 Ocak 2012 tarihi itibariyle nüfusumuzun 72 milyonunu kapsayacak şekilde yürürlüğe girmiştir. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Genel Sağlık Sigortalısı Sayılanlar başlığını taşıyan 60. maddesinde sigortalı sayılanlar ayrıntılı bir şekilde sayılmıştır. Buna göre;
İkametgahı Türkiye’de olan kişilerden;
-Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar yani işçiler,
-Memurlar,
-Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan;
-Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar,
-Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,
-Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları, tarımsal faaliyette bulunanlar,
-İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler,
-Harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşlar,
-Vatansızlar ve sığınmacılar,
-65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
-İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan kişiler,
-Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
-Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
-Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler,
-Harp malûllüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlar,
-Köy Kanununun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre görevlendirilen kişiler ile aynı Kanunun ek 16 ncı maddesine göre aylık alan kişiler,
-Dünya Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonluğu Kazanmış Sporculara ve Bunların Ailelerine Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
-Mütekabiliyet esası da dikkate alınmak şartıyla, oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler,
 -4447 sayılı Kanun gereğince işsizlik ödeneği ve ilgili kanunları gereğince kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan kişiler,
-Bu Kanun veya bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık alan kişiler,
-Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan vatandaşlar, genel sağlık sigortalısı sayılır.
 
Yukarıda ayrıntılı bir şekilde sayılmış kişiler Genel Sağlık Sigortalısı sayılmaktadır. 1 Ocak 2012’de yürürlüğe giren maddelerle; işsizler, yeşil karttan faydalananlar, çiftçiler, köylüler, 18 yaşını doldurmuş olanlar ve ayda 30 günden az çalışanlar Genel Sağlık Sigortası kapsamına girmişlerdir.
 
Bu kişilerin en geç ocak ayı sonuna kadar Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminde kayıtlı ikametgâhının bulunduğu il veya ilçe idarî sınırları içindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakfına giderek bizzat yazılı başvuru yapması gerekmektedir. Yeşil kart sahipleri ise vize sürelerinin dolmasından itibaren 1 ay içinde başvurmak zorundadır. Ocak ayı sonuna kadar gelir testine başvurmayanları SGK re’sen Genel Sağlık Sigortalısı olarak tescil edecek ve ayda 212,76 TL Genel Sağlık Sigortası primi ödemeye başlayacaklardır.    
 
Çalışmayan eş ve 18 yaşını doldurmamış çocuklar Genel Sağlık Sigortası kapsamında bulunmaktadır. Bu yüzden bu kişilerin gelir testi yaptırmalarına gerek bulunmamaktadır. Çocuklar kız ve erkek olmalarına bakılmaksızın; eğer orta öğretimde okuyorlarsa 20, yüksek okul ve üniversitede okuyorlarsa 25 yaşına kadar ana – babalarının sağlık sigortasından yararlanmaktadır. 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan 1 Ekim 2008’den önce 18 yaşını doldurmuş kız çocukları yaşlarına bakılmaksızın evlenmedikleri ve çalışmaya başlamadıkları sürece ana – babalarının sigortasından faydalanmaya devam edeceklerdir. Bu kişilerin evlenmesi durumunda eşi çalışıyorsa onun sigortasından, çalışmaya başlamışsa zaten 5510 sayılı Kanun uyarınca Genel Sağlık Sigortalısı olacaktır. 1 Ekim 2008’den önce 18 yaşını doldurmuş kız çocukları  boşandıkları veya çalışmayı bıraktıkları zaman tekrardan eski haklarına kavuşacak yani ana – babasının sigortasından yararlanmaya devam edeceklerdir.
 
 
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalının bakmakla yükümlü olduğu aile bireyi olarak sağlık yardımlarından yararlanan kız çocukları yaşları ne olursa olsun, evlenmedikleri, çalışmaya başlamadıkları, evlenenlerin boşanması veya dul kalması, çalışanların ise işten çıkması durumlarında ana – babalarının sağlık sigortasından yararlanmaya devam edeceklerdir. Bu durumdaki kız çocukları için ayrıca genel sağlık sigortası primi ödenmeyecektir.  
 
Yeşil Kartlıların tedavi giderleri 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren SGK bütçesinden ödenmeye başlamıştır. Mevcut yeşil kart sahipleri 1 Ocak 2012’den önce vize yaptırmışlarsa vizeleri bitinceye kadar bu kartlarını kullanmaya devam edeceklerdir. Kartlarının vize tarihleri dolduktan sonra bir ay içerisinde ise Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvurarak Gelir Tespitlerinin yaptırılmasını istemek zorundadırlar. Bu bir aylık süre içerisinde Gelir Tespiti yapılması için başvuru yapmayanların gelirleri asgari ücretin iki katı olarak kabul edilecek ve buna göre 212,76 TL prim ödemesi yapmaları istenecektir.
 
Ayda 30 günden az yani kısmi süreli çalışanlarda, o ay içinde kaç saat çalıştırılmışlarsa ücretleri ve sigorta primleri buna göre hesaplanmakta ve aylık çalışma süreleri güne çevrilmektedir. İşveren buna göre çalışılan gün sayısını SGK’ya bildirmektedir. Bu şekilde çalışan işçiler 30 günden eksik kalan Genel Sağlık Sigortası primlerini 30 güne tamamlamak zorundadır. Kısmi süreli çalışanlar her ayın 24’ünde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun www.sgk.gov.tr internet sitesine girerek işverenin kaç gün prim ödediğine bakacak ve 30 günden eksik bildirilen primler için gelir testi talebinde bulunacaklardır.
 
Gelirin testinde; aile bireylerinin harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları,  aile bireylerinin bankalardaki tüm hesaplarına ilişkin bilgiler ve sürekli olarak alınan nakdî sosyal yardımları dikkate alınarak aile içinde kişi başına düşen gelirin aylık tutarı tespit edilecektir.
 
Gelir tespitinde, aynı hane içinde yaşayan eş, evli olmayan çocuklar, büyük ana ve büyük babadan oluşan aile esas alınmaktadır. Yaşları ne olursa olsun aynı hanede yaşayan evli olmayan çocuklar ve öğrenim nedeniyle geçici olarak aynı hanede yaşamayan yirmibeş yaşını doldurmamış evli olmayan çocuklarda öğrenimleri süresince aile içerisinde değerlendirilmektedir.
 
Yapılan gelir tespiti sonrasında aile içinde kişi başına düşen gelir;
–       Brüt asgari ücretin 3’te 1’inden (886,50 TL / 3 = 295,50 TL’den) az ise prim ödemeyecek,
–       Brüt asgari ücretin 3’te 1’i ile Brüt asgari ücret (295,50 TL ile 886,50 TLarasında ise 35,46 TL,
–       Brüt asgari ücret ile bunun 2 katı (886,50 TL ile 1.773 TL) arasında ise 106,38 TL,
–       Brüt asgari ücretin 2 katından (1.773 TL’den) daha fazla ise 212,76 TL
genel sağlık sigortası primi ödeyeceklerdir.
 
Kendisine gelir testi yapılmasını istemeyenler ile genel sağlık sigortası tescilinin yapıldığına dair tebligatın yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde gelir testi yapılması yönünde muvafakat vermeyenlerin gelirleri, asgarî ücretin iki katı olarak kabul edilecek ve buna göre her ay 212,76 TL Genel Sağlık Sigortası primi ödeyeceklerdir.
 
İşçi ve memurlar işten ayrıldıkları tarihten itibaren 10 gün daha genel sağlık sigortalısı sayılmakta ve bu süre içerisinde sağlık yardımlarından yararlanmaktadır. Bu 10 günlük süre dolduktan sonra, bu kişilerin sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten geriye doğru bir yıl içinde 90 günlük zorunlu sigortalılıkları varsa, yani adlarına 90 gün sigorta primi ödenmişse, sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten itibaren 90 gün süreyle, bakmakla yükümlü olduğu kişilerde dahil olmak üzere sağlık yardımlarından yaralanacaklardır. Eğer 90 günleri yoksa işten ayrıldıktan sonraki 10 günlük süre dolunca bunların genel sağlık sigortasından yararlanma hakları sona erecektir. Bu durumdaki kişilerin herhangi bir işte çalışmaksızın sağlık yardımlarından yararlanmaya devam edebilmeleri için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına giderek gelir tespiti başvurusunda bulunması gerekmektedir.