1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü mesajı

27 Nisan 2012
Türk Harb-İş Sendikası Genel Merkez Yönetim Kurulu’nun 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü mesajı:
 
“Alnının teri kurumadan çalışanın hakkını veriniz”
 
İnsanlık tarihinin son iki yüzyılına, insani değerlere karşı savaş açan küresel sömürü düzeninin sahipleri ile alın terinin hakkını arayan çalışanların mücadelesi damgasını vurdu. 200 yılı aşkın bir zamandır dünyamıza hakim olan maddeci medeniyet insanlara adaletsizlik, yoksulluk, savaş ve sömürüden başka bir şey sunmadı.
 
Bireyselciliği bir özgürlük reçetesi olarak dayatan modernleşme felsefesi, insanlığı dayanışma ruhundan kopartarak, rekabetçi bir dünyanın karanlığı içine sürükledi. Tarihin; en kanlı savaşlarını, kitlesel katliamlarını gerçekleştiren emperyalistler, çağdaş kölelik ve küresel sefaleti, insanlığın ortak kaderi haline getirdiler.
Dünya Kalkınma raporlarına göre;
 
Bugün dünya nüfusunun neredeyse yarısı günde 2.5 doların altında bir gelirle yaşamaya çalışıyor. 1.25 doların altında günlük gelire sahip insan sayısı 2015 yılında 1 milyara yükselecek. Yoksul ve yoksun insanların hayatta kalabilmesi için ihtiyaç duyduğu gelir, dünyada sadece 360 zengine ait. Ve her gün 30 bin insan açlıktan, yetersiz beslenmeden ve bulaşıcı hastalıktan ölüyor.
 
Küresel emperyalizmin tükenmez sömürü hırsı karşısında çalışanlar da örgütlenerek 200 yıllık önemli bir mücadele tarihine imza attı. İşçi hareketinin sendikal mücadelesinin köşe taşlarından olan 1 Mayıs, emeğin küresel emperyalizm karşısında dik duruşunun simge tarihlerinden birisi oldu.
   
Bugüne kadar ülkelerin yönetimlerini parmağının ucunda çeviren, sınır ve engel tanımayan küresel kapitalistlere karşı, hem ülkemizde, hem de dünyada işçi hareketi, sadece emeğin hakkını değil, insan hayatını, tüm insani değerleri ve dünyayı koruma gibi bir mücadeleyi, tüm zorluklara rağmen sırtlamaya devam etmektedir.
 
Türk Sendikal Hareketi, ülke sorunları karşısında da küresel sorunlar karşısında da vizyon sahibi, etkin çözümler üretebilen bir kimlikle, geleceğin Türkiye’sinde, demokratik sivil toplumun lokomotifi olarak yerini almaya devam edecektir. Bu noktada Türk Sendikal Hareketinin beşiği olan Türk-İş de tarihsel misyonu gereği birlik ve bütünlük içinde çalışanların haklarını en güçlü şekilde seslendirmeyi sürdürecektir.
 
1 Mayıs üç yıl önce Türkiye’de resmi bayram ilan edilmiştir. Ancak çalışanlar, 1 Mayıs’ı gerçek anlamda bayram olarak kutlamak için emeğin hak ettiği değere kavuştuğu Türkiye’yi beklemektedir.
Türk Harb-İş Sendikası’nın 1 Mayıs’ın gerçek bir bayram kimliğine kavuşturulması adına talepleri şunlardır:
 
—Çalışanlar için yapılan yasal düzenlemeler sendikaların talepleri doğrultusunda gerçekleştirilmelidir.
— Türkiye’de her 11 işçiden sadece 1’i sendikalı. Yüzde 9 olan sendikalaşma oranının yüzde 100’e çıkarılması için sendikal örgütlenmenin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
— Toplu İş İlişkileri Yasası, hak ve özgürlükleri baskı altına alan darbe yasalarının izlerini silen, demokratik ve çağdaş kriterleri karşılayan nitelikte çıkarılmalıdır. Yasa tasarısının hazırlıkların sırasında savunma işkoluna tanınan grev hakkı başta olmak üzere grev kapsamının genişletilmesi ile ilgili düzenlemeler Toplu İş İlişkileri Yasası’na dahil edilmelidir.
-Ulusal İstihdam Stratejisi kapsamında Kıdem Tazminat Fonu, bölgesel asgari ücret, özel istihdam büroları ve esnek çalışma modelleri öngören düzenlemeler ile çalışanların hak kayıplarına izin verilmemelidir.
-Adeta iş cinayetlerine dönüşen iş kazalarının sona ermesi için İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı eksiklikleri giderilerek biran önce kanunlaştırılmalıdır.
-Çalışanlar ağır vergi yükünden kurtarılmalıdır.
-Ağırlıklı olarak dar ve sabit gelirli kesimlerin tükettiği zorunlu temel ihtiyaç maddeleri üzerindeki dolaylı vergiler kaldırılmalıdır.
-Teşvik paketleri açılarak sermayeyi rahatlatan hükümet, uygulayacağı ücret politikaları ile çalışanları da rahatlatmalıdır.
-2013 yılında bağıtlanacak kamu kesimi toplu iş sözleşmelerinde çalışanlara insanca bir yaşam sunacak artış yapılmalıdır.
-Kamu hizmetleri emek taciri taşeronlara peşkeş çekilmemeli. Taşeron çalıştırmaların önüne geçilmelidir.
-Ucuz ve niteliksiz işgücü yaygınlaştırılmamalıdır.
– İşsizlik Fonu’nda biriken para Fonun oluşturulma amaçları doğrultusunda kullanılmalı. İşsizlik sigortası kapsamında olan işçilerin fondan yararlanma koşulları geliştirilmelidir. Bu çerçevede işçinin Fona ulaşımı kolaylaştırılmalı, Fondan yararlandırılma süresi ve miktarı artırılmalıdır.
 – Anayasa değişikliği tüm kesimlerin uzlaşacağı bir zeminde gerçekleştirilmeli ve Anayasa katılımcı demokrasinin tüm kurum ve kurallarının sağlıklı işleyeceği bir yapıya kavuşturulmalıdır.
-Toplumsal barış ve huzurun sağlanması için uzlaşma, hoşgörü ve bir arada yaşama kültürünün geliştirilmesi için çaba gösterilmelidir.
-Kayıt dışı ekonomi, kayıt altına alınmalıdır.
– Ekonomiyi zayıf kılan özelleştirme ve yabancılaştırma uygulamaları derhal durdurulmalıdır.
– Başta eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik olmak üzere yapılan kamusal harcamalar sosyal devlet anlayışına uygun hale getirilmelidir.
 
Haksızlık ve adaletsizliğin yaşanmadığı, çalışanların ekmekleri kadar önemli olan demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işlediği, herkesin işe, aşa ve güvenli bir geleceğe sahip olduğu bir Türkiye dilerken, başta üyelerimiz olmak üzere tüm çalışanların ve milletimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlarız.